| Kendini ve ailesini korumak için güç kullanması yasalara tamamen uygun. | Open Subtitles | والقانون يكفل له حق ان يستخدم القوة ليحمي نفسه وعائلته انا |
| Şimdi öğrencisini korumak için beni kurtlar sofrasına gönderecek. | Open Subtitles | وهنايأتيالجزءالذي يرميني فيه للذئاب ليحمي فتاه الصغير |
| Zavallı çocuk, ailesini korumak için kendisini komaya soktu. | Open Subtitles | لقد وضع نفسه في غيبوبه ليحمي هذه العائلة, المسكين |
| Çok yaşayın majesteleri! Tanrı Kral Vekilimizi korusun! | Open Subtitles | ليحمي الرب جلالته ليحمي الرب مولاي الحامي |
| Müşterileriyle iletişimini şifreleyip ağını koruyacak kadar zeki. | Open Subtitles | انه ذكي كفاية ليحمي شبكته عن طريق تشفير كل اتصالاته مع زبائنه |
| Oğlumu koruması için onu tuttum. Bugüne kadar gördüğüm en iyisi oydu. | Open Subtitles | استأجرته ليحمي ابني لأنه أفضل مَن رأيتهم في حياتي |
| Şüphesiz ki, Akhilleus, dostu Patroklos'u kurtarmak için kendini tehlikeye atar, hatta canını bile verirdi. | TED | قد ضحى أخيل بالتأكيد بحياته أو أعطى حياته ليحمي صديقه باتروكلوس. |
| Bakın, Marshall her zaman yasal rütbesini çevreyi korumak için kullanmayı hayal etmiştir. | Open Subtitles | مارشال كان عنده دائماً حلم انه يستخدم شهادته في القانون ليحمي الطبيعية |
| Tiroid bezini korumak için iyotlu tuz verin. | Open Subtitles | أعطيه بعض الملح باليود ليحمي غدته الدرقية. |
| Bir adam, prensibini korumak için ailesini bırakıp hapse giriyor. | Open Subtitles | رجل يترك عائلة تذهب للسجن ليحمي مبدأ وقاموا بعمل عطلة على اسمه |
| Ama bu durum daha çok... kırbaçlanan başka birini korumak için olmuş, O benim kardeşim hesabı. | Open Subtitles | هذه تبدو كولدٌ هاجم بعنف ليحمي شخصاً ما، مثل أخاً عزيز |
| İmkanı olmayanların haklarını korumak için mücadele veren bir avukat. Yapma! | Open Subtitles | محامي يحارب ليحمي حقوق ذوي الإمتيازات، بالله عليك |
| Sonra kendini korumak için olduğunu söyledi. Sadece saklıyordum. | Open Subtitles | ثم قال انه ليحمي نفسه به فحسب انا كنت أخبئه فقط |
| Ortağını korumak için kızını feda ettiğine inanamıyorum. Kendisini koruyor. | Open Subtitles | لا استطيع تصديق انه خان ابنته ليحمي شريكه |
| Buluşacağı kişiler, kendilerini korumak için onu öldürdü. | Open Subtitles | أي كان الشخص الذي كان سيقابله قتله ليحمي نفسه |
| Kitabın kendisini korumak için bir şeyler mi sakladığını söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقول أن الكتاب يخفي أمورا ً ليحمي نفسه؟ |
| Eğer onları kolayca kandırabiliyorsa kendini korumak için onları kullanacaktır. Onlar kuzular. | Open Subtitles | إن كانوا ملتفون حوله ، فسوف يستخدمهم ليحمي نفسه |
| Birisi kameraları onu korumak için kapattı. | Open Subtitles | عطل تلك الكاميرات ليحمي ذلك الرجل. الآن، من كان؟ |
| Biri sivilleri korusun! Yürüyün hadi! | Open Subtitles | ليحمي احدكم المدنيين , هيا لنتحرك |
| Tanrı Kraliçe'yi korusun. | Open Subtitles | ليحمي الله الملكة |
| Ona bir hapishane inşa etmesini söylemiş olabilirler, ama kendi kafasında... o kendisini koruyacak duvarları inşa ediyordu. | Open Subtitles | ربما أمروه أن يبني سجناً، ولكن في عقله ... ... كان يرفع جداراً ليحمي نفسه |
| Senin gibi birinin bile, bazen arkasını kollayacak birine ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | ليحمي ظهره أحياناَ حقاَ ؟ أخبرني حين يأتي الوقت |