Bu sadece ağaçları destekleyen bir şey değil, aynı zamanda insanları ülkeleri bağlayan bir şey. | TED | إنها ليست شيئًا يدعم الأشجار فقط ولكنه شيئًا يصل الأشخاص والدول ببعضها البعض. |
Büyükannemin adası vardı. Öyle ahım şahım bir şey değil. | Open Subtitles | جدّتي ملكت جزيرةً، ليست شيئًا يستحقّ التباهي |
Az kalsın aşırı doz alıyordun, kolayca atlatabileceğin bir şey değil bu. | Open Subtitles | جرعة مُخدّر تكاد تكون زائدة، ليست شيئًا تفيق منه ببساطة. |
2000 yaşında, ölümsüz, yok edilemez. Dayanak noktası bir şey değil. | Open Subtitles | شيء خالد يظلّ ألفيّ عامًا بلا تلف، المرساة ليست شيئًا. |
Silah reformuna girişmek First Lady olarak yapmak istediğiniz bir şey değil yani? | Open Subtitles | إذًا فإن معالجة مشكلة الأسلحة ليست شيئًا تريدين خوضه بصفتك السيدة الأولى |
Bu bir oyun ama oynayabileceğiniz bir şey değil. —Sword Art Online Programcısı Kayaba Akihiko | Open Subtitles | .إنها لعبة، لكنها ليست شيئًا تلعب به —مبرمج "سورد آرت أونلاين" كايابا أكيهيكو |
Bu unutabileceğin bir şey değil. | Open Subtitles | إنها ليست شيئًا يمكن نسيانه |
- Önemli bir şey değil. | Open Subtitles | ليست شيئًا. إنها بسبب |