| Benim tanıdığım adam kendi kıçını kurtarmak için 37 kişinin ölmesine izin vermezdi. | Open Subtitles | الرجل الذي اعرفه لم يكن ليسمح بأن يموت 37 شخصاً في سبيل تغطية مؤخرته. | 
| Cooke bunun olmasına hiç izin vermezdi zaten. | Open Subtitles | كوك لم يكن ليسمح بذلك أن يحدث بكل الأحوال | 
| Genelikle çok sıcak, çok havasız veya kötü kokulu olurdu ve babam klimayı açmamıza izin vermezdi. | TED | غالبا ما كانت السيارة مرتفعة الحرارة، أو ممتلئة جدا بالأشياء ، أو بها رائحة ما ولم يكن أبي ليسمح لنا بتشغيل مكيف الهواء. | 
| Jack buna asla izin vermez. Yarığı açmak şehri harap edebilir. | Open Subtitles | ما كان جاك ليسمح بهذا أبداً يمكن لفتح الشق أن يدمر المدينة | 
| Doktor bunu yapmana asla izin vermez. | Open Subtitles | ما كان ليسمح لكِ الدكتور بهذا أبداً | 
| Hademenin seni içeri almasını sağlayabilirsin. Hadi. | Open Subtitles | يمكنك إخبار البواب ليسمح لكِ بالدخول هيا بنا | 
| Ama siyasetin, doğru olanın önünde engel oluşturmasına izin vereceğini bilmezdim. | Open Subtitles | ليسمح للسياسة أن تقف في طريق القيام بالشيء الصائب. | 
| Bizi asla bir eve koymanıza izin vermezdi. | Open Subtitles | لم يكن ليسمح لكم بوضعنا في دار مسنين | 
| Hayır, Christianna. Baban buna asla izin vermezdi. | Open Subtitles | لا كريستيانا، أبوك ما كان ليسمح بذلك. | 
| Babam bunu yapmamıza asla izin vermezdi. | Open Subtitles | والدنا ما كان ليسمح لنا أبداً بفعل هذا. | 
| Stack'in avukatı buna asla izin vermezdi. | Open Subtitles | محام ستاك لم يكن ليسمح لهذا ليحدث. | 
| Onun saçlarını kesmesine izin vermezdi. | Open Subtitles | لمْ يكن ليسمح له قط بالعمل على شعره. | 
| Babam böyle bir şeye katiyen izin vermezdi. | Open Subtitles | لم يكُن ليسمح والدي بشيء مماثل. | 
| - Kocam bunu yapmanıza asla izin vermezdi. | Open Subtitles | زوجي لم يكن ليسمح لكم بفعل ذلك. | 
| Tehlikeli bir yılanın kendini ısırmasına izin vermezdi. | Open Subtitles | ما كان ليسمح لأفعى خطرة بلسعه. | 
| Babam böyle bir şeye asla izin vermez. | Open Subtitles | لم يكن أبي ليسمح بحدوث هذا | 
| Babam böyle bir şeye asla izin vermez | Open Subtitles | لم يكن أبي ليسمح بحدوث هذا | 
| Rabe, böyle birşeye asla izin vermez. | Open Subtitles | -لا تكوني سخيفة لم يكن ليسمح بذلك أبدا | 
| Hademenin seni içeri almasını sağlayabilirsin. Hadi. | Open Subtitles | يمكنك إخبار البواب ليسمح لكِ بالدخول هيا بنا | 
| Neoevrim'in bir klonun güçlü bir pozisyonda olmasına izin vereceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أفكرت حقاً أن (نيولوشن) كان ليسمح أن تحتل مستنسخة مركز سلطة؟ |