| Şimdi teoride bütün bu sorular görüntüler sayesinde cevaplanabilir, ama Tabii eski değillerse. | TED | ، من الناحية النظرية، كل هذه الأسئلة يمكن أن يجاب عنها بالصور، لكن ليس إذا كانت قديمة |
| Tabii eğer amaç demlenip televizyon izlemek değilse. | Open Subtitles | ليس إذا كان طموحك أن تتناول المخدرات وتشاهد التلفزيون |
| - Olabiliriz değil mi? Bana yağcılık ve aptalca komplimanlar yapmazsanız Tabii. | Open Subtitles | ,ليس إذا إستمريت فى إطرائى هكذا بمديحك السخيف |
| Tabi uçak kazasını rapor etmezsek. | Open Subtitles | ليس إذا كان لنا أن أبلغكم أن تحطم الطائرة. |
| Tabi birşeyden kastın sinirimi bozması değilse. | Open Subtitles | ليس إذا كنتِ تقصدين بكلمة شيء أنها أنها مزعجة بشكل فظيع |
| - Bunu, onu yakalayınca öğreneceğiz. - Eğer önce şu ikisi onu öldürmezse. | Open Subtitles | ـ سنكتشف ذلك عندما نمسكه ـ ليس إذا وصل اليه هؤلاء الإثنان أولا |
| Eğer ben bir girdap oluşturursam çekemezler. | Open Subtitles | ليس إذا صنعت دوامة مضادة للسحب |
| Tenis oynamalar, sahte gülüşler, "Sonra görüşürüz, Bing!", "Önce ben seni görmezsem, Doug." | Open Subtitles | لعب مباريات التنس الضحكة المصطنعة اراك لاحقا بينج ليس إذا رايتك اولا دوج |
| Eğer yaşadığın dünyayı önemsemiyorsan Tabii. | Open Subtitles | كلا، ليس إذا كنت تهتم بشأن العالم الذي تعيش فيه |
| Yani, soruşturma için Tabii ki de başka nedenlerden ötürü izlemek isteyeceğinizden demiyorum yapmazsınız herhâlde. | Open Subtitles | أعني، لأغراض التحقيق، كما هو واضح ليس إذا أردتِ مشاهدته لأسباب أخرى فلا تستطيع ذلك |
| - Tabii önce Meksika'ya kaçmazsam. | Open Subtitles | سوف تجيب عليها ليس إذا ذهبت للمكسيك أولاً |
| Tabii saniyenin onda dokuzundan az bir sürede. | Open Subtitles | ليس إذا كان أقل من تسعة أعشار الثانية. |
| Tabii benim de hayatımı yemek istiyorsa. | Open Subtitles | ليس إذا كانت تريـد أن تظفـر بحياتـي |
| Tabii siz Almanlarla savaşmak anlamına gelmiyorsa. | Open Subtitles | ليس إذا كانت تعني محاربتكم الألمان. |
| - Yazıcı bağlıysa Tabii. | Open Subtitles | ليس إذا كانت الطابعة غير متصلة |
| Tabi eğer bunu telafi edecek bir şey yapmazsak ve bir fikrim var. | Open Subtitles | لبقية حياتنا ليس إذا كان لدينا أمراً أخراً لتعويض عنه ,الذي لدي |
| Eğer kendin için bir şeyler yapmak istemiyorsan Tabi. | Open Subtitles | ليس إذا أردتِ أن تحققي شيئا, أتعلمين؟ |
| İşin içine çomak sokmazsak Tabi. | Open Subtitles | ليس إذا قمنا باختصار الطريق عليه |
| Tabi hâlâ sürücüyle birlikte değilse. | Open Subtitles | ليس إذا كانت لا تزال مع السائق |
| - Eğer ona yardım edersek değil. Chewie...haberleşmesini boz. - Gitmesine izin vermek iyi olur. | Open Subtitles | ليس إذا يمكن أن نساعده.شيوى عطّل ارساله سيكون من الأفضل ان نتركه يذهب. |
| Eğer ben bir girdap oluşturursam çekemezler. | Open Subtitles | ليس إذا صنعت دوامة مضادة للسحب |
| Ilk ben seni "Parmak-Silah" 'lamazsam Baba. | Open Subtitles | ليس إذا لم أطلق عليك أولاً ، أبي |