- Julian bir insan değil, çift canlı. | Open Subtitles | هو جوليان ليس الإنسان. وهو صبغي مزدوج. |
Silahlı bir insan değil... - Ah, silahlı değil. | Open Subtitles | كالخصم الوجيه ليس الإنسان المسلح... |
O insan değil. ihtiyacım var Burada hızlı bir şekilde iki el. | Open Subtitles | O ليس الإنسان. أحتاج اليدين هنا بسرعة. |
Abby'nin insan olmadığını bilecek kadar. | Open Subtitles | يكفي أن نعرف آبي ليس الإنسان. |
Tırnaklarındaki lifler bir insana ait değil, sentetik.. | Open Subtitles | الشعر في ظل هذه المسامير ليس الإنسان ، فمن الاصطناعية. |
- Deri insana ait değil. | Open Subtitles | هذا الجلد ليس الإنسان. |
Çünkü düşmanımız insan değil. | Open Subtitles | لأن عدونا ليس الإنسان. |
- Başka birşey, fakat insan değil. | Open Subtitles | - كان شيئا، ولكن ليس الإنسان. |