| zamanımız yok dendi. Öyle mi Jimmie? | Open Subtitles | لو ان ما اخبرت به صحيحا فأنه ليس لدينا متسع من الوقت .. |
| Pekala millet, dinleyin, çünkü fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | حسناً, ايها الشعب, اسمعوا, لأنه ليس لدينا متسع من الوقت. |
| Tamam. Hayvanları toplamak için fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | حسناً، ليس لدينا متسع من الوقت لجمع هذه الحيوانات. |
| "Düşündüğümüz kadar vaktimiz yok. Bir, bilemediniz bir buçuk gün." | Open Subtitles | ليس لدينا متسع من الوقت كما كنا نظن، لنقل يوم أو يوم ونصف على الأكثر |
| Hayır, bu kapıdan girmeliyiz. Bunun için vaktimiz yok. | Open Subtitles | ـ كلا، سندلف من خلال الباب ـ ليس لدينا متسع من الوقت لهذا |
| Okulda 30'dan fazla kişi var. Fazlasına Yerimiz yok. | Open Subtitles | لدينا أكثر من 30 شخصا في المدرسة ليس لدينا متسع للمزيد |
| zamanımız yok, Ted. Kararımızı bugün bildirmeliyiz. | Open Subtitles | ليس لدينا متسع من الوقت ، تيد يجب أن نخبرها اليوم |
| Şimdi bunun için zamanımız yok çünkü, ama... | Open Subtitles | ليس الآن، لأن ليس لدينا متسع منالوقت،لكن.. |
| Biraz daha zamana ihtiyacım var, efendim. Daha fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | ـ أنا فقط بحاجة لمزيد من الوقت، سيّدي ـ ليس لدينا متسع من الوقت |
| Sanırım Zola da işin içinde. Çok zamanımız yok. | Open Subtitles | وأظن ان زولا متورطة, ليس لدينا متسع من الوقت |
| Lala,seçme yapacak zamanımız yok. | Open Subtitles | لالا، ليس لدينا متسع من الوقت للقيام باختبارات أداء. |
| Lütfen, zamanımız yok. Lütfen, gitmeliyiz! | Open Subtitles | أرجوك ، ليس لدينا متسع من الوقت أرجوك علينا الذهاب حالا |
| Delta ekibini yanlış yere gönderiyor, fazla zamanımız yok maalesef. | Open Subtitles | لقد ارسل فرقة دلتا للمكان الخاطئ و الذي يعني انه ليس لدينا متسع من الوقت |
| Bu taraftan Bay Thornhill. Fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | "هذا الطريق سيد "ثورنيل ليس لدينا متسع من الوقت |
| Filme yetişmek için yeterli zamanımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا متسع من الوقت قبل الفيلم |
| Lütfen, fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | ارجوكي ليس لدينا متسع من الوقت |
| Zaten o yüzden fazla vaktimiz yok. Çünkü hükümete bir alternatif getirmek zorundayız ve geniş çaplı, yeni bir ortak teklif hazırlamaya vaktimiz olmasa da,.. | Open Subtitles | ليس لدينا متسع من الوقت لنتفق بخصوص التصريح |
| Fazla vaktimiz yok, acele etmemiz lazım. | Open Subtitles | ليس لدينا متسع من الوقت نحن على عجلة من أمرنا |
| Bunu söylediğime inanamıyorum ama şu anda Başkomiserin kirli romantik geçmişini duymaya vaktimiz yok. | Open Subtitles | ,لا أصدق أني أقول هذا لكننا ببساطة ليس لدينا متسع من الوقت لسماع الماضي الرومانسي البائس للنقيب |