Bu yüzden hiç aşı olmamış bu yüzden bir ailesi yok. | Open Subtitles | لهذا السبب ليس لديه أيّ تطعيمات، ولهذا السبب ليس لديه عائلة. |
Ne karısı var, ne çocuğu. Bakmak zorunda olduğu bir ailesi yok. | Open Subtitles | فهو ليس لديه "زوجة" و"أطفال" ليس لديه "عائلة" ليرعاها |
Biliyorsun, burayı boşaltacak bir ailesi yok. | Open Subtitles | تعلمين, ليس لديه عائلة لتنظيف المكان |
- Evet. - Şimdi Dr Jekyll'in hiç ailesi yok, doğru mu? | Open Subtitles | أجل - والدكتور (هنري جيكيل) ليس لديه عائلة , صحيح ؟ |
Burada hiç ailesi yok. | Open Subtitles | إنه ليس لديه عائلة هنا. |
Hayatta ailesinden kimse yok ama duygusal destek ve kendisine eşlik edeceğine inandığı birçok dostu var. | Open Subtitles | "ليس لديه عائلة حيّة، لكن لديه العديد من الأصدقاء الذين يعتمد على رفقتهم ودعمهم العاطفي." |
- Onun bir ailesi yok, o yüzden ben ondan beri ben bakıyorum, bilirsiniz geri geldiğimizden beri. | Open Subtitles | ليس لديه عائلة , لذا فقد ... فقد كنت اعتني به , تعرفين , منذ أن رجعنا. |
Bu adamın bir ailesi yok. | Open Subtitles | حسناً، هو ليس لديه عائلة. |
Burada bir ailesi yok. | Open Subtitles | هو ليس لديه عائلة هنا |
Travis'in bir ailesi yok. | Open Subtitles | "ترافيس " ، ليس لديه عائلة |
Venezuela'da ailesinden kimse yok. | Open Subtitles | ليس لديه عائلة في فنزويلا |