Dün geceden sonra Şaşırmadım. | Open Subtitles | بعد ليلة ذهبنا، ليس من المستغرب. |
Ama Şaşırmadım doğrusu. | Open Subtitles | ولكن ليس من المستغرب على الرغم من |
Şaşırmadım. | Open Subtitles | ليس من المستغرب حدوث هذا |
Herkesin buna ikna olması şaşırtıcı değil, değil mi? | TED | ليس من المستغرب أن يعتاد الجميع على ذلك، صحيح؟ |
17 yılını saklanarak geçirmiş biri için şaşırtıcı değil. | Open Subtitles | ليس من المستغرب بالنسبة لرجل قضى 17 عاما مختبئا. |
Bu zorlukları yaşaman hiç şaşırtıcı değil yani. | Open Subtitles | لذلك , ليس من المستغرب أنك تواجه صعوبة معها |
Şaşırmadım. | Open Subtitles | هذا ليس من المستغرب. |
O silahlı, Booth. Şaşırmadım. | Open Subtitles | ليس من المستغرب. |
Şaşırmadım. | Open Subtitles | ليس من المستغرب. |
Jace'nin burada olmadığına Şaşırmadım. | Open Subtitles | ليس من المستغرب ان (جيس) ليس هنا |
Bu nedenle eski arkadaşını görmek istemesi şaşırtıcı değil. | Open Subtitles | لذلك ليس من المستغرب أن عنيدا ونريد أن نرى صديقه القديم. |
Bu çok da şaşırtıcı değil. Noam ve ben yaklaşık 12 yıl önce, bilgisayar bilimi profesörü olduğumuz dönemlerde, aynı olay tarafından aynı derecede hayal kırıklığına uğramıştık. | TED | لذا فإنه ليس من المستغرب أنه حوالي 12 سنة مضت، عندما نعوم وأنا أصبحنا بالفعل أساتذة علوم الكمبيوتر، نحن كنا متساويين في القلق بسبب نفس الظاهرة. |
Biliyorsunuz ki; milyonlarca insanın bu büyük ayrışma yüzünden kırgın olması şaşırtıcı değil. Ancak birçokları gibi onlar da onun esas nedenlerini yanlış anlıyorlar. | TED | كما تعلمون، فإنه ليس من المستغرب أن ملايين الناس وقد تحرروا من الوهم بسبب فك الارتباط الكبير، ولكن مثل العديد من الآخرين، أنهم يسيئون فهم أسبابه الأساسية. |
Ama çok heyecanlandım. Seni duyması şaşırtıcı değil, Buffy. | Open Subtitles | أنه ليس من المستغرب أنه سمع عنك. |
Şey, bu çok şaşırtıcı değil, değil mi? | Open Subtitles | حسنا ، هذا ليس من المستغرب أليس كذلك؟ |