"ليس هناك داع" - Traduction Arabe en Turc

    • gerek yok
        
    • bir şey yok
        
    gerek yok İda. Biz birazdan yukarı çıkarız. Open Subtitles ليس هناك داع يا ايدا اننا سنطلع فى دقيقة
    gerek yok İda. Biz birazdan yukarı çıkarız. Open Subtitles ليس هناك داع يا ايدا اننا سنطلع فى دقيقة
    - Buna gerek yok. - Sabah erkenden işim var. Open Subtitles ليس هناك داع يجب أن أستيقظ في الصباح الباكر
    Bu çok acı bir olay, ama endişeye kapılacak bir şey yok. Open Subtitles كل هذا مأسوف عليه لكن ليس هناك داع للتوتر
    - Ölmek istemiyorum. - Dikkat. Panik yapacak bir şey yok. Open Subtitles لا اريد ان اموت برجاء الانتباه ليس هناك داع للفزع
    Ama her zaman kendini kötü hissetmene de gerek yok. Open Subtitles ولكن ليس هناك داع لشعورك بالسوء طوال الوقت
    Evlenmeyeceğimize göre duygularını incitmeye gerek yok. Open Subtitles أتعرفين ؟ ليس هناك داع أن أهين مشاعرها أعنى ، أنه ولابد أن نتزوج
    Cezayı karşılamana gerek yok çünkü ödemiyorum. Open Subtitles ليس هناك داع كي تردي لي المبلغ لأني لن أدفع الغرامة أصلا
    Neyse özre gerek yok degil mi? Open Subtitles حسنا، ليس هناك داع للإعتذارات، أليس كذلك؟
    Bunu bilmesine hiç gerek yok, efendim. Open Subtitles ليس هناك داع لأنى يتعرف على الوجوه يا سيدى
    Buranın, Taç Mahal olmadığını biliyorum ama daha da kötüleştirmeye gerek yok. Open Subtitles لأنه كما تعلمون إنه ليس تاج محل ولكن ليس هناك داع لجعل الأمر أسوأ مما هو عليه
    Bu demek oluyor ki kimyasal reaksiyonların oluşmasını beklemeye gerek yok, tükenebilen ayıraçlar kullanmaya ve işlemeye uygun bilgiler edinmek için bir uzmana ihtiyaç yok. TED هذا يعني أنه ليس هناك أي انتظار لحصول التفاعلات الكيميائية، ليس هناك داع لاستخدام الكواشف التي قد تنفذ وليس هناك داع أن تكون خبيرا للحصول على معلومات عملية.
    Paniğe gerek yok, paniğe gerek yok. - Ben iyiyim. Open Subtitles ليس هناك داع للقلق لايوجدسببللقلق.
    Hayır, ben ilgilenirim. Evet, efendim. Panik yapmaya gerek yok. Open Subtitles نعم سيدي ليس هناك داع للقلق سوف نعيده
    Hayır, hayır yerleşmeme gerek yok. Open Subtitles كلا لا ليس هناك داع لأستقر هنا
    Hiçbir şey duymasına gerek yok. Open Subtitles ليس هناك داع لأن يعرف أي شيء
    Endişelenecek bir şey yok, son derece normal bir lastik bu. Open Subtitles أنصت لي، ليس هناك داع للقلق. إنّه مجرّد إطار عاديّ.
    Endişelenecek bir şey yok. Sadece sakin ol. Open Subtitles ليس هناك داع للقلق فقط خذ الأمور بسهولة
    O zaman endişelenmen gereken bir şey yok. Open Subtitles إذن ليس هناك داع للقلق
    Endişelenecek bir şey yok canım. Open Subtitles ليس هناك داع للقلق يا عزيزتي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus