"ليس وقتا" - Traduction Arabe en Turc

    • zaman değil
        
    • sırası değil
        
    • zaman olmadığını
        
    • bir zaman
        
    • zamanı değil
        
    Hiç iyi bir zaman değil. Çok önemli bir şeyin ortasındayım. Open Subtitles ليس وقتا طيبا، وأنا في منتصف من شيء مهم.
    - Uygun bir zaman değil. - Lalita lütfen, sadece... Open Subtitles هذا ليس وقتا مناسبا لاليتا من فضلك ، فقط
    Çok iyi bir zaman değil aslında, yapmam gereken işler var. Open Subtitles هذا ليس وقتا مناسبا، لدي بعض الأمور عليّ إنجازها
    Çok güzel! Kunal, şakanın sırası değil. Open Subtitles كونال , هذا ليس وقتا مناسبا للمزاح انا جاده جدا
    Bak, Vanessa bunun iyi bir zaman olmadığını söylememi istedi. Open Subtitles أنظر ،أرادت فانيسا مني أن أخبرك هذا ليس وقتا طيباً.
    Bak, biliyorum bu iyi bir zaman değil, ama sana birşey sormam gerek. Open Subtitles أعلم أنه ليس وقتا مناسبا لكن لابد أن أسالكِ عن شىء ما
    Ailemi rahat bırakın lütfen. Hiç uygun bir zaman değil. Open Subtitles أتركوا عائلتي و شأنها أرجوكم هذا ليس وقتا مناسبا
    Bu adam tam bir kaçık. Bu gece ziyaret için hiç de uygun bir zaman değil Johnny. Open Subtitles انه سخيف مجنون حقا انه ليس وقتا طيبا لإجراء محادثة الليلة، جوني
    Dün bin kişi geldi. O yüzden ziyaret için iyi bir zaman değil. Open Subtitles أمس، كان عددهم ألفا لذا فهذا ليس وقتا مناسبا لزيارة
    Dosyaları çalıyorsun. - Bir kıza çıkma teklif etmek için iyi bir zaman değil. Open Subtitles أنت تسرق ملفات وهذا ليس وقتا مناسباً لتطلب دعوة فتاة
    Ralph, çok uygun bir zaman değil ama iyi misin? Open Subtitles رالف، وهذا ليس وقتا طيبا، ولكن هل أنت بخير؟
    Aa, şimdi konuşmak için iyi bir zaman değil. Open Subtitles حسنا .. الآن ليس وقتا طيبا للكلام.
    Bak canım, hiç uygun bir zaman değil. Open Subtitles اسمع , عزيزي هذا ليس وقتا مناسبا
    Merhaba, evet, evet, bu gerçekten iyi bir zaman değil. Open Subtitles نعم, هذا هذا حقا ليس وقتا جيدا
    Affedersin anne, iyi bir zaman değil. Open Subtitles أنا آسفة يا أمي، إنه ليس وقتا جيّدا.
    Biliyor musun, aslında şimdi hiçte uygun bir zaman değil, Larry. Open Subtitles نعم تعرف "لاري" ؟ هذا في الحقيقة ليس وقتا جيدا
    - Uygun bir zaman değil. Open Subtitles تعلمين ماذا؟ هذا ليس وقتا مناسبًا.
    Bebeğim, şu an hiç de iyi bir zaman değil. Open Subtitles مرحبا عزيزي انه ليس وقتا جيداُ
    Bay Clennam, diğerlerini düşünmenin sırası değil. Open Subtitles - "سيد "كلينم ! سيد "كلينم" ، هذا ليس وقتا مناسبا للتفكير بالآخرين.
    Uygun bir zaman olmadığını. - Ona gelme mi dedin? Open Subtitles أخبرتها أنه ليس وقتا مناسبا لي - أخبرتها ألا تأتي ؟
    Yukarı kata çıkamazsın! zamanı değil! Open Subtitles أنت لا تستطيع الصعود انه ليس وقتا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus