Orada olacağım ve sen ne yapmam gerektiğini söyleyeceksin. | Open Subtitles | أنا ستعمل يكون هناك و كنت ستعمل يقول لي ما يجب القيام به. |
ne yapmam gerektiğini söyleyen dostlarım vardı. | Open Subtitles | حصلت بعض الأصدقاء يقولون لي ما يجب القيام به. |
Yaptığın tek şey bana bir çocukmuşum gibi davranıp sürekli ne yapmam gerektiğini söylemekten ibaret. | Open Subtitles | كل ما تفعله هو علاج لي مثل طفل، تقول لي ما يجب القيام به في كل وقت. |
Felç geçirmişti ve gerçekten çok hastaydı. Bu yüzden bana ne yapacağımı söyleyemiyordu. | TED | حصل السكتة دماغية، وأنه كان حقاً، حقاً مريضة، حتى أنه حقاً لا يمكن أن يقول لي ما يجب القيام به المرة المقبلة. |
Tuhaf olan, normalde bana ne yapacağımı söylemesi beni deli ediyor. | Open Subtitles | الشيء الغريب هو عندما يقول لي ما يجب القيام به في الحياة هذا يدفعني للجنون. |
Bana bir daha sakın dokunma veya ne yapmam gerektiğini söyleme. | Open Subtitles | لا تلمس أي وقت مضى لي مرة أخرى أو يقول لي ما يجب القيام به. |
Biliyor musun dürüst olmak gerekirse bu çok canımı sıkıyor, babam hâlâ bana büyükannemin evinde kutudan çıkan bir kağıtta bana ne yapmam gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | تعلمون، لتكون صادقين، انها نوع من يتبول قبالة لي يا أبي لا يزال تحاول أن تقول لي ما يجب القيام به من جرة على الرف في مكان غرام و. |
Ben de tam bugün ne yapmam gerektiğini söyleyen birine daha ihtiyaç duyuyordum ki sen geldin. | Open Subtitles | أنا أفكر فقط أنا بحاجة لرجل آخر ل تقول لي ما يجب القيام به اليوم، وهنا أنت! |
Bana ne yapmam gerektiğini söyleme. | Open Subtitles | لا تقل لي ما يجب القيام به. |
-Sen ne yapmam gerektiğini söyle. | Open Subtitles | - قل لي ما يجب القيام به. |
bana ne yapacağımı söyleme katil. Gidelim. | Open Subtitles | لا تقلي لي ما يجب القيام به أيتها القاتلة ، الآن ، دعونا نذهب |
bana ne yapacağımı söyleme katil. Gidelim. | Open Subtitles | لا تقلي لي ما يجب القيام به أيتها القاتلة ، الآن ، دعونا نذهب |
Onunla savaşmak için bana ne yapacağımı söyle. | Open Subtitles | قل لي ما يجب القيام به للمساعدة في محاربة له. |