| Yeni işlerin ortaya çıkma şansı var, fakat bu Kesin değil. | TED | هناك إحتمالية بأن العديد من الوظائف الجديدة ستظهر، لكن هذا ليس مؤكداً. |
| - Ve bana Kesin bir yanıt vermedin. - Sigara içmem. | Open Subtitles | ـ حسناً ، لكني لم أتلقى أبداً رداً مؤكداً ـ أنا لا أدخن |
| Kesin olan tek şeyse arabalarını almak için kimsenin sıraya girmediğidir. | Open Subtitles | شئ واحد كان مؤكداً لم يرد احد ان يبتاع سياراتهم |
| Net değil. | Open Subtitles | ليس أمراً مؤكداً |
| Net değil. | Open Subtitles | ليس أمراً مؤكداً |
| - Arkadaşım yakında evlenecek, neredeyse Kesin. | Open Subtitles | سيتزوجصديقيقريباً، يكاد الأمر يكون مؤكداً. ولكنلن تعيشبعيداً، |
| Aşağıda birilerinin yaşadığına dair Kesin bir kanıttı. | Open Subtitles | كان برهاناً مؤكداً على وجود حياة هنا بالأسفل. |
| Mavey kesinlikle bundan bahsediyor ama taşınana kadar Kesin değil. | Open Subtitles | هو فقط أمرٌ تتكلم عنه.. لكن حتى نقوم به، ليس مؤكداً. |
| Hükümetlere güven olmaz. Orası Kesin. | Open Subtitles | لا تَستطيعُ إئتِمان الحكومة - هذا مؤكداً - |
| Geri dönüşü çok Kesin değil. | Open Subtitles | تذكرته إلى الداخل, ليست آمراً مؤكداً |
| Hatılamıyorum. Kimse Kesin olarak bilmiyor. Tamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتذكر لا أحد يعلم مؤكداً |
| Isıtmıyor, orası Kesin. | Open Subtitles | لن تبعث أيّ حرارة هذا شيئاً مؤكداً |
| Şikeli maç hiçbir zaman Kesin değildir. | Open Subtitles | المباراة المزيفة ليست أمراً مؤكداً |
| Bir şey kesin: | Open Subtitles | شئ واحد كان مؤكداً |