| Bu Marsden'in şarkılarından biri mi demek istiyorsun? | Open Subtitles | حسناً أتريد أن تقول أن هذه هي أحد مقطوعات مارسدين ؟ | 
| 8 yaşımdayken babam beni New York'taki Blue Note stüdyosuna götürmüştü Marsden'i görmem için. | Open Subtitles | عندما كنت في الثامنه اصطحبني والدي الي حفل النوتة الزرقاء في نيويورك لرؤية مارسدين | 
| Hükümetten geliyoruz. Eric Marsden'le görüşmek istiyorduk. | Open Subtitles | نحن موفدان من الحكومة ونرغب بالحديث مع ايريك مارسدين | 
| Vurgunumuz uçarak uzaklaşırken Marsden, bizi öldürmedi diye mi kaygılanıyorsun? | Open Subtitles | يوم الحصول على المال يطير ، و أنت قلق من أن مارسدين لم يقتلنا بسرعة كافية ؟ | 
| Daxam Kraliçesi Rhea, ben Başkan Olivia Marsdin. | Open Subtitles | "ريا"، ملكة "دكسام" "اسمي الرئيسة "أوليفيا مارسدين | 
| Marsden götürdü hepsini, muhtemelen aynasızları da aramıştır. | Open Subtitles | مارسدين لديه الرهائن ، وهو على الأرجح اتصل بالشرطة | 
| Marsden 15 yaşından beri hapse girip çıkmış. Hırsızlık, saldırı, tecavüze teşebbüs... | Open Subtitles | مارسدين " كان يدخل ويخرج من السجن" منذ ان كان في الخامسه عشر اقتحام , محاولة أغتصاب | 
| Marsden 15 yaşından beri hapse girip çıkmış. Hırsızlık, saldırı, tecavüze teşebbüs... | Open Subtitles | مارسدين " كان يدخل ويخرج من السجن" منذ ان كان في الخامسه عشر اقتحام , محاولة أغتصاب | 
| "Jack Marsden" diye birisi. | Open Subtitles | أحتاج إلى رجل أحتاج إلى جاك مارسدين | 
| Marsden binada değildi. Onu bulabildin mi? | Open Subtitles | مارسدين لم يكن في المبنى هل رأيته هنا ؟ | 
| Marsden'ın masasında yarım kalmış evrak işiyle dumanı tüten bir fincan kahve bulduk. | Open Subtitles | ـ لقد وحدنا بخار كوب قهوة " يقصد كوب قهوة حار " على أعلى بعض الأعمال الورقية نصف منهية على مكتب مارسدين | 
| Marsden'la beraber çalıştığını itiraf et. | Open Subtitles | كفاك أعترف أنك تعمل مع مارسدين | 
| Bu sayede Marsden ile beraber rehineleri uzaklaştırdınız! | Open Subtitles | إذن يمكنك أن تقود مارسدين إلى الرهائن | 
| Marsden'ı hemen mezara göndereceğim. | Open Subtitles | أنا سأضع مارسدين في الأرض الان | 
| Marsden, teslim olmamızı istediğini söyledi. | Open Subtitles | مارسدين قال أنه يريدنا أن نستسلم | 
| - Eric Marsden'i hiç duymamıştım. | Open Subtitles | -لم أسمع من قبل شيئاً لإيريك مارسدين | 
| - Marsden'le başlayabilirsiniz. | Open Subtitles | -ويمكنك البدء بالبحث عن مارسدين | 
| Meğer Marsden, patlayıcı uzmanıymış. | Open Subtitles | تبين أن مارسدين خبير متفجرات | 
| Marsden'ı görebiliyor musun? | Open Subtitles | هل ترى مارسدين هناك ؟ | 
| Marsden ile ortak çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت و مارسدين تعملون معا | 
| - Başkan Marsdin'den emirlerim var. - Ne? | Open Subtitles | "لدي أوامر من الرئيسة "مارسدين ماذا؟ |