| 3 adamla yattığını anladım ve bütün söylediğin bundan ibaret ! | Open Subtitles | انا فهمت انك مارستي الجنس مع ثلاث رجال وهذا كل ماقلتيه لي |
| Bunun dışında, bugün burada söylediğin her şeyin kulaktan dolma bilgiler olduğunu anlayabiliyor musun? | Open Subtitles | بعيداً عن ذلك, هل لديكِ علم بأن كل ماقلتيه هنا اليوم هو شيء غير مجدي ؟ |
| İnsanlara acı çektirmediğini söylemiştin, böyle demiştin. | Open Subtitles | لقد قلتِ أن الأمر كان بدون معاناة هذا ماقلتيه |
| 1000$ demiştin, değil mi? | Open Subtitles | ألف دولار , أليس هذا ماقلتيه ؟ |
| Yani Talon'da bana dediklerini hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | إذن لا تتذكرين ماقلتيه لي في التالون اليوم؟ |
| Konuşma şansımız olmadı; ama babanla ilgili dediklerini duydum. | Open Subtitles | لم تكن لدينا فرصة للتكلم ولكن,سمعتُ ماقلتيه لي |
| Az önce söylediklerini anlamadım, ama Albay O'Neill'ın yaşıyor olması şaşırtıcı. | Open Subtitles | لا أفهم ماقلتيه للتو , لكن مذهله هي حياة الكولونيل اونيل |
| Kendine bak, söylediğini belli ki uygulamıyorsun. | Open Subtitles | لكن الواضح لي .. انك لاتعنين ماقلتيه ابدا ً |
| Son 5 benzin istasyonunda da aynı şeyi söylemiştin. | Open Subtitles | هذا ماقلتيه من قبل محطات |
| Ama Castleroy'a söylediğin şeyler kalbinde yanan korlar ve onlar hiçbir zaman, tamamen donmayacak. | Open Subtitles | لكن ماقلتيه لكاستلوري الجمرة التي تحترق بقلبك ولاتبرد ابدا |
| söylediğin şey üstüne vazife değildi. | Open Subtitles | تعلمين ان الامر لايعنيك لتقولي ماقلتيه. |
| Reeves'e söylediğin bu değildi. | Open Subtitles | هذا ليس ماقلتيه لريفيز |
| Daha önce söylediğin şey yüzünden. | Open Subtitles | بسبب ماقلتيه سابقاً |
| söylediğin her şey yalan. | Open Subtitles | كل ماقلتيه أكاذيب |
| Yaa, geçen sene de öyle demiştin Marci. | Open Subtitles | هذ ماقلتيه السنة الماضية, مرسي. |
| Jamil hakkında da böyle demiştin. | Open Subtitles | ذلك ماقلتيه حيال جميل |
| Neyse, dediklerini düşündüm ve sen haklısın.. | Open Subtitles | إذا لقد فكرت بشأن ماقلتيه وأظنك على حق |
| Babama dediklerini duymuştum. | Open Subtitles | سمعتُ ماقلتيه لوالدي مسبقاً |
| Olanları anlatayım... Dün gece söylediklerini düşündüm durdum. | Open Subtitles | حسناً ، سأُعيد لكِ ماقلتيه ليلة البارحه |
| Lütfen, kalp şeklindeki kurabiye hakkında bana söylediklerini ona da anlat. | Open Subtitles | رجاءً، اخبريه ماقلتيه لي عن القلب |
| Evet, Klara, ...Grethe'ye tam olarak ne söylediğini bana da söyleyebilir misin? | Open Subtitles | كلارا... هل يمكن ان تكرري ماقلتيه؟ ماقلتيه لغريث |
| Bana bıyık çizdiğinde de aynı şeyi söylemiştin ve gecenin bir yarısı Phoenix'ten atılmıştık. | Open Subtitles | هذا ماقلتيه لي حينما رسمتِ شاربّاً على وجهي، وخروجنا من (فينكس) في منتصف الليل. |