| Demek istediğim, senin için bu olay daha kolay olmalı. | Open Subtitles | ما أقصده أنه يبدو أنه يجب أن يكون أسهل لك |
| Demek istediğim eğer isteğin buysa, harika bir amigo olacaksın. | Open Subtitles | ما أقصده ستكونين مشجعة عظيمة اذا كان هذا ما تريدينه |
| - Demek istediğim, sadece istediğimiz suçları araştırma gibi bir lüksümüz yok. | Open Subtitles | ما أقصده هو أنّنا لايمكننا أن نحقّق في الجرائم التي نريدها فقط |
| Sanırım Ne dediğimi biliyorsun.... Eyyy! | Open Subtitles | أظن أنكَ تعلم ما أقصده إييييييييييييييييه |
| Bu seferki farklı. Eline geçtiğinde Ne demek istediğimi anlayacaksın. | Open Subtitles | هذه الجمجمة وضعها مختلف سوف تعرفين ما أقصده حين تصلك |
| - Neden bahsettiğimi biliyorsun. - Oh, evet. | Open Subtitles | تعلمين ما أقصده طبعا لكن لنعود إلى الحيوانات الأليفة |
| Demek istediğim, çok nazik bir davranış, Gary ama doğru zaman değil. | Open Subtitles | ما أقصده ، هذا لطف منك غاري و لكنه ليس الوقت المناسب |
| Demek istediğim sayın bakanım onları bulma olasılığımız yüzde birden az. | Open Subtitles | ما أقصده سعادة الوزير فرصة الوصول لهم لا تتعدى 1 بالمائة |
| Demek istediğim şu: Mültecilere yatırım yapmamak kaçırılan büyük bir şans. | TED | ما أقصده هو: إن عدم الاستثمار في شؤون اللاجئين هو فرصة مهمة ضائعة. |
| Demek istediğim şey şu: Yalnızca bir yıl içinde 5.000'den fazla hayat kurtardığımızı kanıtladık. | TED | وهذا ما أقصده هنا : لقد أثبتنا بأنه في خلال عام واحد فقط، حمينا أكثر من 5,000 روح من القتل. |
| Demek istediğim evliliğinden sana pek bir şey kalmamış. | Open Subtitles | كل ما أقصده أنك لم تستفيدي الكثير من زواجك |
| İşte. Demek istediğim de bu. Kızlar, siz ateşle oynayan birer acemi amatörsünüz. | Open Subtitles | بالضبط، هذا ما أقصده أنتن فتيات هاويات تلعبن بالنار |
| Demek istediğim şey? Neden hiç kimse benim bir abim olduğunu söylemedi? | Open Subtitles | ما أقصده هو لما لم يخبرني أحد بأن لدي أخ؟ |
| Yani kazalar kazara olmaz. Ne dediğimi anladın mı? | Open Subtitles | أعني بأن الحوادث لا تحدث مصادفتًا أنت تعرف ما أقصده |
| Biliyorsun işte Ne demek istediğimi. Başka şeylerle ilgilenir misin? | Open Subtitles | أنت تعلم ما أقصده هل أنت مهتم بفعل أشياء أخري؟ |
| Sen sadece hazır ol, papyon. Neden bahsettiğimi biliyor musun? | Open Subtitles | كُن مستعدا فحسب ، يا ربطة العنق تعرف ما أقصده ؟ |
| Sadece diyorum ki, Onu polise de götürebilirlerdi değil mi? | Open Subtitles | ما أقصده هو أنّه كان بإمكانه أن يحضره للشرطة، أتعلم؟ |
| Mesele şu ki Marcus, Will uzun süre önce okulu bitirdi. | Open Subtitles | ما أقصده يا ماركوس أن ويل ترك المدرسة منذ زمن طويل |
| Ekibi yönetmenden bahsetmiyorum. İki tane kesilmiş kadından bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا لا أقصد بكلامي على الإجراءات القضائيّة ما أقصده هو: |
| Bu bir mecaz. Artık taşaklı değil demek istiyorum. | Open Subtitles | هذا مجاز لقد فقد رباطة جأشه هذا ما أقصده |
| Konu ikimizin de kampta kalması. | Open Subtitles | ليس هذا ما أقصده ما أقصده هو ان نحن الأثنين يجب أن نكون في المخيم |
| Hayır, sanmam. Daha çok kızları seyrederim. Demek istediğimi Anlıyor musun? | Open Subtitles | لا , لاأعتقد ذلك , أنا احب مشاهده الفتيات , نعلم ما أقصده ؟ |
| Hayır, hayır, hayır, bunu demek istemedim. | Open Subtitles | ـ كلا، كلا، ليس هذا ما أقصده ـ ماكنة الحلاقة |
| söylemek istediğim Ben her zaman klüpten ayrılmadım. Bazı zamanlar... | Open Subtitles | كلا ما أقصده أني لا أغادر النادي دائماَ أحيانا .. |
| dediğim şey, geleceğe sadece tek bir açıdan hakim merceğin arasından bakma temel varsayımını yeniden düşünmemiz gerekliliğidir. | TED | ما أقصده أن علينا إعادة التفكير في افتراضنا الأساسي عن رؤية المستقبل بطريقة واحدة، رؤيته عبر العدسة المهيمنة. |
| işte bende tam olarak bundan bahsediyorum. Kamu hizmeti sana iyi gelecek. | Open Subtitles | هذا ما أقصده بالضبط خدمة المجتمع ستنفعك جيداً |