Alex'in annesi hakkında bak ne buldum? | Open Subtitles | أعني، انظر ما اكتشفته عن أمي أليكس. |
Tahmin et ne buldum. | Open Subtitles | لكن فلتُخمني ما اكتشفته هُناك |
Ve keşfettiğim şey yoksul insanlara depresyon tedavisi çoğunlukla hiç verilmediği oldu. | TED | و ما اكتشفته هو أن أغلب الناس الفقراء لا تتم معالجتهم من الاكتئاب. |
İşte benim Boston'da keşfettiğim buydu -- yaşadığım dilsel hüsran aynı zamanda motive ediciydi. | TED | وهذا ما اكتشفته في بوسطن .. وهو أن الإحباط كان شديد التحفيز. |
Eğer keşfettiğim şey doğruysa, ne olacağını göreceksin. | Open Subtitles | إذا ما اكتشفته كان حقيقي أتعلم ماذا يعني هذا؟ |
Bu devasa düzeyde bir yiyecek ziyanını gösteriyor, fakat kitabımı yazarken keşfettiğim bir gerçek bu durumun aslında buz dağının görünen yüzü olduğuydu. bu durumun aslında buz dağının görünen yüzü olduğuydu. | TED | إنها تمثل بقايا هائلة من الطعام، لكن ما اكتشفته بينما كنت أكتب كتابي كان أن هذه الكثرة الواضحة من بقايا الطعام كانت في الواقع البداية فقط. |
o kişisel çıkarın ne olabileceğini keşfetmek için harcadım. Ve işte o çok önemli şeyi keşfettiğim yer. | TED | وهذا ما اكتشفته شيء مهم جدا. |