| Ama Hala birçok bilimsel veri üretiyorlar. | TED | و مع ذلك فإنهما ما تزالان تنتجان الكثير من المعطيات العلمية |
| Dedektif, Hala burada olduğunuzu duydum. | Open Subtitles | أيها المحققان، سمعت أنّكما ما تزالان هنا، لمقابلة الناس |
| Size şairane bir evlilik töreni düzenleyebilirim, eğer Hala evlenmek istiyorsanız. | Open Subtitles | أنا يصدف أنني أؤدي مراسم شاعرية للغاية إذا . كنتما ما تزالان ترغبا بالزواج |
| Benden pas. Meme uçlarım Hala ağrıyor. | Open Subtitles | لن أفعل ذلك حلمتاي ما تزالان تؤلمانني |
| Annemle Bayan Hodge Hala şu daveti konuşuyorlar. | Open Subtitles | أمي والسيّدة (هودج) ما تزالان تتحدّثان عن تلك الحفلة |
| Hala neden bekliyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا ما تزالان تقفان هنا؟ |
| Güzel. Hala buradasınız. | Open Subtitles | لحسن الحظّ ما تزالان هنا. |
| Hala beraber misiniz? | Open Subtitles | هل ما تزالان معاً؟ |
| Hala binadalar. | Open Subtitles | ما تزالان في المبنى |