"ما عليك القيام" - Traduction Arabe en Turc

    • yapman gereken
        
    • yapmanız gereken
        
    • yapacağın
        
    • yapmalısın
        
    • yapmam gereken
        
    • yapman gerekeni
        
    Ve bütün yapman gereken telefonu kaldırıp istemek ve hazır. Open Subtitles كل ما عليك القيام به هو التقاط الهاتف و الطلب
    Ailemizi mutlu etmek için yapman gereken tek şey eve gelmen. Open Subtitles كل ما عليك القيام به لرؤية عائلتك سعيدة بالعودة إلى ديارهم.
    Roma'dan aksi yönde emir geldi. yapman gereken onu temizlemek. Open Subtitles هناك لائحة أوامر من روما كل ما عليك القيام به هو ان تمحيه
    Tek yapmanız gereken misyonu programlamaktır, insansız hava aracına nereye uçacağını söylemek için. TED كل ما عليك القيام به تحديد مسار الرحلة أن تقول للطائرة أين تطير.
    Sonra yapmanız gereken şey bunun ekran resmini çekmek. Sonra tabi ki, CAPTCHA dolduruyorsunuz TED إذن ما عليك القيام به هو أن تأخذ لقطة لشاشتك ثم بالطبع تقوم بملأ الكابتشا
    Burada ve orada yapacağın tek şey, ufak tefek işlerdir. Open Subtitles كل ما عليك القيام به هو عمل بسيط هنا وهناك
    Dooley, ne söylüyorlarsa yapmalısın. Open Subtitles دولي، ما عليك القيام به ما يقولون.
    Tek yapmam gereken ayakkabıları denemek mi? Open Subtitles كل ما عليك القيام به هو محاولة الأحذية على؟
    Bak, yapman gerekeni yap sadece. Open Subtitles انظر، فقط افعل ما عليك القيام به
    Tek yapman gereken onu eve götürmek. Open Subtitles كل ما عليك القيام به هو أن تنظر إليه واصطحابه للمنزل.
    Silahları görmek isteseydin, yapman gereken tek şey benden rica etmekti. Open Subtitles . اذا ارد رؤية المخزن . جل ما عليك القيام به سؤالي
    Arkanı dönüp burayı terk etmelisin, yapman gereken bu. Open Subtitles كنت بحاجة إلى الالتفاف والمغادرة. هذا ما عليك القيام به.
    Tek yapman gereken orada olmak ve doğru ismi söylemek. Open Subtitles كل ما عليك القيام به هو تظهر ومحاولة نطق الاسم الصحيح.
    yapman gereken tek şey rahatlamak ve bu akşamdan sonra oğlun seninle olacak. Open Subtitles كل ما عليك القيام به والاسترخاء والليلة، ابنك هو تذهب يكون معك.
    Tek yapman gereken bunları değerlendirmek. Open Subtitles وكل ما عليك القيام به هو مجرد الاستيلاء عليها.
    Ama eğer yapman gereken buysa, bunu anlıyorum. Open Subtitles إذا كان هذا ما عليك القيام به، أنا أفهم.
    SP: Tek yapmanız gereken bir resme dikkatlice bakmanız ve orada potansiyel olarak yeni bir alan olup olamayacağına bakmanız. TED س. ب: كل ما عليك القيام به هو إلقاء نظرة على الصورة والنظر بعناية، لترى أنه يمكن أن يكون موقع جديد هناك.
    Fakat eğer başarılı olmak istiyorsanız, aslında yapmanız gereken bunun tam tersi. TED لكن ذلك في الواقع هو عكس ما عليك القيام به إن أردت أن تكون ناجحا.
    Tek yapmanız gereken, herhangi bir paranormal, okkült, doğaüstü yeteneğinizi uygun gözlem şartları çerçevesinde ispat etmek. TED كل ما عليك القيام به هو إثبات أي شيء غامض خارق، او حدث خارق أو من أي نوع تحت ظروف الرصد السليم.
    Sonra tüm yapacağın ondan hoşlanmıyormuş gibi davranmak. Open Subtitles ثم كل ما عليك القيام به هي ان تتصرفي وكأنك لا تحبينه
    Neyin doğru olduğunu hissediyorsan, onu yapmalısın. Open Subtitles ما عليك القيام به ما يشعر حق لك.
    Tek yapmam gereken yılanı deliğinden çıkarmamıza yardım etmek. Open Subtitles كل ما عليك القيام به هو مساعدتنا لاستدراج الثعبان للخارج
    yapman gerekeni biliyorsun. Open Subtitles أنت تعرف ما عليك القيام به

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus