Onu vicdanı olmayan bir adamdan ayıran şey bu sınırlı inancı. | Open Subtitles | على كل ، ايمانه محدود هذا كل ما يفصل عن رجل ذو ضمير عن دون ضمير |
İnsaniyetin, merhamet göstermen, seni diğer herkesten ayıran şey. | Open Subtitles | إنسانيتك، والتي تبين رحمة، هذا هو ما يفصل لكم من الجميع. |
Problem üstüne problem var, Sanırım bu zamanı benim dünyadaki kısa zamanım içinde hatırlayabildiğim zamandan ayıran şey bu sorunların farkındalığıdır. | TED | هذه مشكلة بعد مشكلة، وأعتقد أن ما يفصل هذا الزمن من أي وقت استطيع تذكره في حياتي البسيطة على الأرض, هو إدراك هذه المشكلات |
Düşüncelerinin olması ve onları harekete geçirmeme kabiliyetinin olması erkekleri göğüslerden ayıran şeydir. | Open Subtitles | القدرة لإمتلاك أفكار وأن لا تتماشى معها هو ما يفصل الرجل عن كونه وحشًا |
Kanıt bazen bir suçluyu, başarılı bir iş adamından ayıran şeydir. | Open Subtitles | الأدلة في بعض الأحيان كل ما يفصل الجناية... عن رجل الأعمال الناجح. |
Onun gibi adamları senin gibi adamlardan ayıran şey bu. | Open Subtitles | هذا ما يفصل الرجال مثله عن رجال مثلك |