O kadar çivi çakmalar ve toplamalara rağmen hâlâ ne yaptığını anlayamamıştık. | Open Subtitles | لكل هذا الطرق والنشر، نحن لا نعرف ما يقوم به في الواقع |
Bu insanın ne yaptığını öğrenin: müziğe geçiş yapıyor. | TED | ستعلمون ما يقوم به هذا الشخص: يتحرك على إيقاع الموسيقى. |
Baban ne yaptığını bildiği için bizi buraya kadar getirdi. | Open Subtitles | وابوك ما جمعنا واحضرنا من مكان بعيد الى هنا. الا لأنه يعرف ما يقوم به |
Bu adam bir makine. Yani tek yaptığı, kazanacakları tahmin edip, karar vermek. | Open Subtitles | هذا الرجل آلة و كل ما يقوم به هو العمل و اختيار الرابحين |
Bu adam bir makine. Yani tek yaptığı, kazanacakları tahmin edip, karar vermek. | Open Subtitles | هذا الرجل آلة و كل ما يقوم به هو العمل و اختيار الرابحين |
Kendi suç teşebbüslerinde yaptıkları gerçektende beni alakadar etmez. | Open Subtitles | ما يقوم بإرتكابه مع شركائه ليس من دواعى إهتمامى ما هو دواعى إهتمامك إذن ؟ |
Burada ne yapıyorsa, bunu herkesten gizliyormuş. | Open Subtitles | أيّاً كان ما يقوم به هُنا، فقد أبقاه سرّاً. |
Ama aynı zaman buraya taşındı çünkü kendi yaptığı işi yapan insanlarla tanışmak istiyordu. | TED | ومن ثم الى هنا ديترويت وقابل اشخاصاً يحبون ما يقوم به |
Orada durmuş, ...ama ne yaptığını bilmiyoruz. | Open Subtitles | توقف، ولكن لا أستطيع أن أقول ما يقوم به. |
ne yaptığını bildiğini söylüyorsa, ona inanırım. | Open Subtitles | فعندما يقول بأنه يعلم ما يقوم به فإنني أصدقه |
Vukmir ne yaptığını bilir. Ona kendimden çok güvenirim. | Open Subtitles | فوكمر يعلم ما يقوم بفعله أنا أثق به أكثر من نفسي |
Pilotun ne yaptığını bilirsen-- ...türbülansın normal olduğunu, o zaman yerine oturup içeceğini istemek daha kolaydır. | Open Subtitles | اذا علمتى ما يقوم به الطيار سوف يزال هذا التوتر سوف يكون اسهل بكثير ان تجلسى وتطلبى الكوكتيل حسنا؟ |
Bu adamı bulup ona ne yaptığını açıklarsak tamamen eriyebilir. | Open Subtitles | . اتعلم , ان وجدنا هذا الرجل حقاً . و شرحنا له ما يقوم به . من المحتمل جداً ان ينصهر |
ne yaptığını biliyorsun, neler yapabileceklerini biliyorsun yine de onu serbest bırakmamı istiyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف ما يقوم به، كنت تعرف ما هو انه قادر، وحتى الآن لا تزال تريد له مجانا. |
Bu hiçbir şey değil. yaptığı şey gerçek bir utanç! | Open Subtitles | ، ثمّة شئ يحدث بل أمرٌ مُخزي ما يقوم بفعله |
Ama yöneticilerin her zaman yaptığı daha da kötü olan şey ise, toplantılar. | TED | لكن ما هو أسوأ ما يقوم به المدراء دائما ما يسمي بالإجتماعات |
Ve ünvanımı korumak için -- judocuların, sporcuların yaptığı gibi -- 2005'te de gitmem gerektiğini düşündüm, ve tekrar kazandım. | TED | و دافعت عن لقبي . مثل , كما تعلمون , ما يقوم به الرياضيون كنت اعتقد ذلك , دعونا نعود في عام 2005 وفزت مرة أخرى. |
İşte vatandaş gazetecilerin yaptıkları. | Open Subtitles | هذا ما يقوم به مراسلونا المدافعون عن الحقوق المدنية لقد كانوا يبحثون عن : |
Onların kişisel yaşamlarında yaptıkları şeyler bizi ırgalamaz. | Open Subtitles | ما يقوم به الناس في حياتهم الشخصية ليست من شأننا |
- Bilirsin, insanlar kütüphanede ne yapıyorsa... bedava kaynak, bedava internet. | Open Subtitles | ... ما يقوم الناس بفعله في المكتبات طبع مجاني , أنترنت مجاني |
Uzun vadede hedefim insan ve hayvanların yapabildiklerini yapan robotlar üretmek. | TED | وهدفي على المدى البعيد هو بناء آليين باستطاعتهم فعل ما يقوم به البشر والحيوانات. |