"ما ينبغي أن" - Traduction Arabe en Turc

    • gereken şey
        
    • gerektiği
        
    • gerekenleri
        
    • gereken bir şey
        
    Eğer bu işe yararsa görmemiz gereken şey, Christy'nin manzara resmini her gördüğünde buranın manzara, manzara, manzara, manzara demesi. TED وإذا تم ذلك، ما ينبغي أن نراه في كل مرة تحصل فيها على صورة مشهد ينبغي أن يقول مشهد، مشهد، مشهد، مشهد.
    Pekala. Şimdi, sanırım burada yapmamız gereken şey... Open Subtitles حسنا الآن، أعتقد أن هذا الشيء أننا ما ينبغي أن نفعله هنا هو
    Olur alabilmem için gereken şey bu mu? Open Subtitles أهذا ما ينبغي أن أفعله لتعطيني التصريح ؟
    Beni aileye olması gerektiği gibi... hoş karşılamadığı için üzgündü. Open Subtitles وقالت انها كانت آسفة لعدم ترحيب بوجودي في العائلة مثل ما ينبغي أن يكون.
    Dünya olması gerektiği gibi değil. Open Subtitles لا يجب على العالم تقرير ما ينبغي أن يكونه البشرية تتوق للحياة الأبدية
    Ama bunlar olmasi gerekenleri degistirmiyor. Open Subtitles معكم جميعاً ورغم هذا، فلن يُغير ما ينبغي أن يحدث
    Evimde kalman yük değil, telafi etmek için yapmam gereken bir şey. Open Subtitles بقائك في هذ المنزل ليس عبئا. وهذا ما ينبغي أن تفعلي لتسبب لكي مثل هذا الإزعاج
    Asıl yapmamız gereken şey bu avcının kim olduğunu ve konseyin ölümü hakkında ne bildiğini öğrenmek. Open Subtitles ما ينبغي أن نفعله هو تبيُّن ماهيّة ذلك الصيّاد وموت أعضاء المجلس
    İlk önce yapmamız gereken şey bu, parti falan değil. Open Subtitles هذا هو ما ينبغي أن نكون القيام في المقام الأول، لا الحفلات.
    Bu kesinlikle belirlenmesi gereken şey,.. Open Subtitles هذا بالضبط ما ينبغي أن يتم تحديده
    Annem hasta. Odaklanmam gereken şey bu. Open Subtitles أمي مريضة، هذا ما ينبغي أن أركز عليه.
    Anlaşılması gereken şey işte bu. TED ذلك هو ما ينبغي أن يُفهم.
    İşte bilmen gereken şey. Open Subtitles إليك ما ينبغي أن تعلمه
    Tam ve çözümlenmiş bir sevginin olması gerektiği gibi. Open Subtitles وهذا بالضبط ما ينبغي أن يكون الحب عندما يكون كاملا ومصرًّا
    Okyanusta çalışan ve hedeflerin neler olması gerektiği hakkında kafa yoran insanlar adına diyebilirim ki bu değerler çok daha düşük olmalıdır. TED وأود أن أقول، للناس الذين يعملون في المحيطات وأفكر في ما ينبغي أن تكون الأهداف، ونود القول أنه يجب أن يكون أقل من ذلك بكثير.
    Her şey yeniden olması gerektiği gibi. Open Subtitles جميع هو ما ينبغي أن يكون مرة أخرى.
    Belki de onu gerektiği kadar sevemedim. Open Subtitles ربما لم أكن أحبها بقدر ما ينبغي أن أفعل
    Ama bunlar olması gerekenleri değiştirmiyor. Open Subtitles ورغم هذا، فلن يغير ما ينبغي أن يحدث
    Ama bilmeniz gereken bir şey var Bay De Valck. Open Subtitles لكن هناك شيء ما ينبغي أن تعرفه ، سيد دي فالك
    - Bilmem gereken bir şey var mı? Open Subtitles -أنا سعيد -أثمّة ما ينبغي أن أعلمه؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus