Diğer tarafta beni neyin beklediğini biliyorum. Peki sen biliyor musun? | Open Subtitles | أعرف ما ينتظرني في الآخرة، فهل تعرف أنتَ؟ |
Şimdikinin aksine. Beni neyin beklediğini biliyorum. | Open Subtitles | ليس مثل الان أنا اعلم ما ينتظرني |
Beni neyin beklediğini bilmeden . . | Open Subtitles | بدون أن أعرف ما ينتظرني |
- Lağım çukuruna girdiğimde neyle karşılaşacağımı biliyorum. | Open Subtitles | على الأقل مع خزان المجارير، كنتُ أعرف ما ينتظرني. |
Hiç kız kardeşim olmamıştı, neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أحظى بأخوات ولم أكن أعرف ما ينتظرني |
Ayrıca...sanıyorum öldükten sonra beni bekleyen şey, arkamda bıraktığımdan çok daha ilgi çekici. | Open Subtitles | بالإضافة ... أظن أنه مهما كان ما ينتظرني بعد موتي فإنه سيكون مثيراً أكثر مما سأتركه خلفي |
Onu suçlama. Eve döndüğümüzde beni bekleyen şeyleri bilirsem yardımcı olabileceğini düşündü. | Open Subtitles | لا تلمه، فقد اعتقد أنّ معرفة ما ينتظرني عند العودة للديار ستساعدني |
Beni orada neyin beklediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف ما ينتظرني |
Orada beni neyin beklediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم ما ينتظرني في ذلك المكان |
Beni dışarıda neyin beklediğini biliyorum. | Open Subtitles | اعرف ما ينتظرني بالخارج |
Beni neyin beklediğini anlamıştım. | Open Subtitles | علمت بالضبط ما ينتظرني! |
Beni bekleyen şey tüm hayallerimin gerçekleşecek olması. | Open Subtitles | فكما ترين، ما ينتظرني هو أنْ تتحقّق كلّ أحلامي، أمّا بالنسبة لكِ... |
Eğer evde beni bekleyen biri varsa, kendimi tehlikeye atamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أضع نفسي على الخط إذا كان شخص ما ينتظرني في المنزل |