| Karbon dioksit Güneş'ten gelen ışığı doğrudan soğurmaz. | TED | لا يمتص ثاني أكسيد الكربون الضوء مباشرةً من الشمس. |
| Bu ağ üzerinde, siteler diğer ziyaretçiler tarafından doğrudan indiriliyor. | TED | بهذه الطريقة يتم تحميل الموقع مباشرةً من مستخدمين آخرين. |
| Güney Afrika'daki Kalahari Hapishanesi'nden canlı yayınla karşınızda Ölüm Yarışı Rehber Savaşları. | Open Subtitles | "مباشرةً من سجن "كالاهاري في جنوب أفريقيا هذا قتال الفتيات الخاص بسباق الموت |
| Dünyanın görmüş olduğu en acımasız ve gaddar suçlularının yuvası olan Güney Afrika'daki Kalahari Hapishanesi'nden canlı yayınla... | Open Subtitles | "يبث الآن مباشرةً من سجن "كالاهاري في جنوب أفريقيا منزلالمجرمينالأكثرقسوةوعنفاً في العالم كله |
| Baylar ve bayanlar, Miami'den canlı yayınla MMA Dünya Şampiyonluk Karşılaşması. | Open Subtitles | "سيّداتي وسادتي، مباشرةً من (ميامي)،" "إنّها بطولة "إم إم أي" العالمية" |
| Bayanlar ve Baylar, güzel Miami Sahili ve dünyaca ünlü Miramar Playa Otel'den canlı yayınla karşınızdayız... | Open Subtitles | سيداتي سادتي، مباشرةً من شاطئ "ميامي" الجميل وفندق "شاطئ ميارمار" الشهير، |
| Merak etme, zararsızdır. direkt San Francisco'dan gelme. | Open Subtitles | ولا تقلقي، أعدك أنها خالصة، أحضرتها معي مباشرةً من سان فرانسيسكو. |
| Sınıf arkadaşlarımdan bazıları, okul bittikten sonra doğruca en üst düzey hukuk firmalarına gideceklerini biliyorlardı, tabii çoğunlukla da ailelerinin bağlantıları sayesinde. | Open Subtitles | بعض زملائي يعلمون انهم سيخرجون مباشرةً من الكلية الي أفضل شركات المحاماة |
| Ben Ron Burgundy, sizlere New York'tan canlı sesleniyorum. | Open Subtitles | أدعى (رون بروغندي) أحدثكم مباشرةً من "نيويورك" |
| Bankanın tüm TV ve alarm kabloları doğrudan o binaya gidiyor. | Open Subtitles | كل الكاميرات وأجهزة الانذار تُدار مباشرةً من الداخل |
| Burada süt doğrudan ineklerden alınıp içilir. | Open Subtitles | لكن هذا المزارع الذي يشرب الحليب مباشرةً من ضرع البقرة |
| Burada yaşayan sürüngenlerden bazıları enerjilerini doğrudan güneşten alma sorununu çözmede oldukça başarılı. | Open Subtitles | بعض الـزواحـف التى تعيش هنا برعت جداً فى حـل مشاكلة الحصول على طاقتهم مباشرةً من أشعة الشمـس |
| Waikiki'deki Hilton Hawaii Köyü'nden canlı yayınla karşınızda Savannah Walker Şov! | Open Subtitles | " يبقيك مستيقظاً في الليل " مباشرةً من "قرية "هيلتون" في "هاواي في "وايكيكي" الجميلة |
| Hayır. Onların Ray'den direkt okula gitmesi lazım. | Open Subtitles | لا، انهم من المفترض أن يذهبوا مباشرةً من راي إلى المدرسة. |
| Enerjisini direkt olarak elektrik santralinden alıyor. | Open Subtitles | إنّه يسحب الطاقة مباشرةً من محطّة الكهرباء. |
| Havaalanından doğruca kuyumcuya gittin demek? | Open Subtitles | إذاً ذهبتَ مباشرةً من المطار إلى متجر المجوهرات, أليس كذلك؟ |
| Ben işten doğruca hastaneye gittim ve annen çoktan ameliyathanedeydi. | Open Subtitles | أنا.. ذهبت مباشرةً من مكان العمل للمشفى، وكانت فعلاً بغرفة العمليات |
| New York'tan canlı yayınla, "Cumartesi Akşamı"! | Open Subtitles | كنتم مع برنامج على الهواء مباشرةً من (نيويورك) مساء يوم السبت |
| New York'tan canlı yayınla, "Cumartesi Akşamı"! | Open Subtitles | كنتم مع برنامج على الهواء مباشرةً من (نيويورك) مساء يوم السبت |