| Yakışıklılığın ve bu evle birlikte işlerin kötü gitmediğine eminim. | Open Subtitles | مع كلِّ هذه الأناقة وهذا المنزل أنا متأكدٌّ أنّكَ ستبدي بلاءً حسناً. |
| Yakışıklılığın ve bu evle birlikte işlerin kötü gitmediğine eminim. | Open Subtitles | مع كلِّ هذه الأناقة وهذا المنزل أنا متأكدٌّ أنّكَ ستبدي بلاءً حسناً. |
| Tamam, eminim bunun mantıklı bir açıklaması vardır. | Open Subtitles | أنا متأكدٌّ أنَّ هناكَ تفسيراً منطقيّاً لكلِّ هذا. |
| Sarhoş olup anın büyüsüne kapıldığına eminim. Ona karşı dürüst olursan içi rahat eder. | Open Subtitles | حسناً، اسمع، أنا متأكدٌّ من أنّها كانت ثملة ولم تكن تنوي القيام بذلك، وإن كنتَ ستتصرّف بصدق اتّجاهها فسترتاتح هي أيضاً. |
| Bunun orta yaşlı bir adam ile birlikte yaşadığından kaynaklanmadığına emin misin? | Open Subtitles | أأنتَ متأكدٌّ أن هذا التّصرف ليس بسبب عيشك مع رجلٍ في منتصف عمره؟ |
| Bak, eminim ki, kusursuz mantıklı bir açıklaması vardır. | Open Subtitles | اسمع، أنا متأكدٌّ من وجود تفسير معقول لكلِّ هذا. |
| eminim uzun yıllar önce... kaltaklardan buraya göç ettiniz. | Open Subtitles | أنا متأكدٌّ من أنّكِ تنحدرينَ من عائلةٍ كبيرة من الـ (هور). |
| Noel babanın çuvalında senin için bir şey olduğuna eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدٌّ أن (سانتا) يملكُ شيئاً لكِ في كيسه. |
| O olduğuna bayağı eminim. | Open Subtitles | متأكدٌّ من أنّها هي. |
| Yani, sağdıç olmayı benden daha fazla hak eden birinin olmadığına emin misin? | Open Subtitles | أعني، أأنت متأكدٌّ من أنّه لا يوجد شخصٌ آخر ليكون وصيفك؟ |
| - Eşcinsel olmadığına emin misin? | Open Subtitles | أأنت متأكدٌّ أنّكَ لستَ شاذّاً. |