| Kayıp bir hırsız, kayıp bir kız ve pencereden atlayan bir şüpheli ve morgta yatan kimliği belirsiz, yanmış bir cesetle uğraşıyorum. | Open Subtitles | وفتاة مفقودة ومشتبه به قفز من النافذة وجثة متفحمة مجهولة الهوية في المشرحة |
| Polis onların cesetlerini yanmış olarak bulacak bu yüzden herhangi bir diş, yada parmak izini bulamayacak. | Open Subtitles | سوف تجد الشرطة جثثهم متفحمة لن يحصلوا منها على أي بصمات أو سجلات أسنان |
| Çok yanmış ve kömürleşmişti ama çoğunu kurtarabildim. | Open Subtitles | كانت متفحمة ومحترقة، لكنني كنت قادرة على إعادة تركيب أغلبها |
| Kafatasından kimliği çıkarabildin mi yoksa daha da kötü mü kömürleşmiş? | Open Subtitles | أيمكنّكِ أن تحصلي على هوية من الجمجمة أم هي متفحمة جداً؟ |
| - Çoğunlukla kömürleşmiş odun ve erimiş plastik. | Open Subtitles | الخشب متفحمة في الغالب والبلاستيك المنصهر. |
| Yakın zamanda bulunan kavrulmuş balık ve etle kaplı 6 bin yıllık bir güvecin içinde de hardal bulundu. | TED | في الآونة الأخيرة، تم اكتشاف قدر عمره 6,000 سنة، يحتوي على أسماك متفحمة ولحوم، كما يحتوي أيضاً على الخردل. |
| Öğlen için yarım kilo biftek istiyorum orta pişmiş, biraz da alazlanmış olsun. | Open Subtitles | لذا على الغداء أفضّل عشرين أونصة من اللحم متوسطة، ربما متفحمة قليلاً |
| Ve ben de Mance gibi bir yığın yanmış kemik olurdum. | Open Subtitles | وأود أن يكون كومة من متفحمة العظام تماما مثل مانس. |
| - yanmış bir kız da bulmuşlar. | Open Subtitles | بل أنهم وجدوا فتاة متفحمة ايضاً |
| Angela'nın parçacık tarayıcısı, yanmış Herculaneum parşömenlerini okumak için kullanılan teknolojiye benziyor. | Open Subtitles | يستخدم الجسيمات الماسح الضوئي أنجيلا تكنولوجيا مماثلة إلى ما تم استخدامه أن يقرأ من خلال طبقات من هيركولانيوم مخطوطات متفحمة. |
| yanmış ceset yangının külleri arasında bulundu. | Open Subtitles | تم العثور على بقايا متفحمة |
| Birazcık yanmış. | Open Subtitles | إنها متفحمة قليلاً. |
| Ve o yeni doğmuş bir bebeğin yanmış ayak kemiği parçası. | Open Subtitles | .و . و هذه عظمة رضيع متفحمة |
| Ciddi yanmış bir ceset. | Open Subtitles | جثّة متفحمة تماماً |
| yanmış kasığa dokunma. | Open Subtitles | لا تلمس المنشعب متفحمة. |
| Cesetler kömürleşmiş, enkaz üçyüz metreye kadar saçılmış. | Open Subtitles | -الجثث متفحمة هناك حطام مبعثر على مسافة آلاف الأقدام |
| Ölüm nedeni bu olabilir mi? Şunun dışında her şey kömürleşmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | كل شيء يبدو متفحمة فيما عدا ذلك. |
| Bununla kıyaslandığında kavrulmuş bir kaç parça mobilya nedir ki? | Open Subtitles | ما قيمة بضع قطع أثاث متفحمة مقارنة بذلك ؟ |
| Caddelerde kavrulmuş cesetler uzanıyordu. | Open Subtitles | -كانت الجثث متفحمة ملقاة في الشوارع. |
| Öğlen için yarım kilo biftek istiyorum orta pişmiş, biraz da alazlanmış olsun. | Open Subtitles | متوسطة، ربما متفحمة قليلاً |