Ben de bazı günler öğleden sonraları boş oluyorum, onu demek istedim. | Open Subtitles | قصدت فقط أنني متفرغ أيضًا في وقت الظهيرة أيضًا. |
İyi haber Yarın gece için senfoni biletleri aldım boş musun? | Open Subtitles | أخبار جيدة , لدي تذاكر السيمفونية مساء الغد هل أنت متفرغ ؟ |
Yarın benim izin günüm ve biliyorum ki senin de izin günün ve acaba yarın gece müsait olma ihtimalin var mı? | Open Subtitles | وليلة غد سأحصل على اجازه واعلم بأنك ستحصل على اجازة ايضا وكنت اتسائل ان كانت هناك فرصه ان تكون متفرغ ليلة الغد؟ |
müsait olduğunuz bir akşam ikinizi akşam yemeğinde görmeyi çok isteriz. | Open Subtitles | حسناً ، عندما تكون متفرغ يسعدني دعوتك للعشاء |
Ben de bütün hafta boşum. Bu akşam olur mu? Harika olur. | Open Subtitles | و أنا متفرغ طوال الأسبوع , ما رأيك بهذه الليله؟ |
İşte şimdi müsaitim ve gördüğün gibi şehir dışında da değilim. | Open Subtitles | حسنا الان انا متفرغ وكما ترين بوضوح انني موجود في المدينة |
Eğer topal erkeklerden hoşlanıyorsa önümüzdeki altı dakika boyunca müsaidim. | Open Subtitles | ان كانت تحب الرجال المعوقين أنا متفرغ للستة دقائق القادمة |
Kızım buradaymış. Harika haberlerim var. Babanın tüm günü boş. | Open Subtitles | هذه فتاتي الصغيرة لدي خبرُ سار لك , والدكِ متفرغ اليوم بأكمله من أجلكِ |
İyi de bir işin yok ki zaten her günün boş. | Open Subtitles | ولكنّك جميع الأيام متفرغ ليس لديك أي وظيفة |
Yüzbaşı Brown, benimle bir işe girişmek için boş musunuz? | Open Subtitles | كابتن براون ,هل أنت متفرغ لتصنع لي معروفاً في مسألة عمل؟ |
- Bu gece boş musun diye sorduğun bir mesaj bırakmadın mı? | Open Subtitles | أنتِ لم تتركي رسالة تسألين إذا كنت متفرغ الليلة ؟ |
Annem haftasonu için teyzemi ziyarete gitti ben de siz moronlarla takılmak için boş kaldım. | Open Subtitles | انها تزور خالتي حتى نهايه الاسبوع لذلك انا متفرغ للتسكع معاكم ايها الحمقى |
Ama müsait olduğu tek gün için sana randevu vermiş. | Open Subtitles | لكن انت اخذت الوقت الذي يكون هو متفرغ فبه |
- Önümüzdeki bir kaç saat içerisinde müsait misin? - Sanırım öyle. Ne oldu ki? | Open Subtitles | هل انت متفرغ للساعت القادمة القليلة اعتقد ذلك ، ولكن لم؟ |
Bunu telafi etmek isterim, yarın akşam müsait misin ? | Open Subtitles | أتعلم؟ أود أن أعوضك عما حدث هل أنت متفرغ ليلة الغد؟ |
- Yarın, şarkı yazmak için müsait olup olmadığını öğrenmek istemiştim. | Open Subtitles | كنت أريد أن اعرف إذا كنت متفرغ غداً للكتابه |
- Aslında perşembe günü boşum. - Tanrı aşkına, bu nasıl? | Open Subtitles | إنني متفرغ يوم الخميس يا إلهي، ماذا عن ذلك؟ |
Git artık. Gecenin geri kalanında boşum, birşeyler içmek ister misin? | Open Subtitles | ارحلوا فقط حسناً, انني متفرغ لبقية الليلة |
Her zaman boşum. | Open Subtitles | أود أن أقول شيئا أنا متفرغ طوال الوقت |
Senin için her zaman müsaitim. Yapmam gereken birkaç iş var. | Open Subtitles | من أجلك، دائماً متفرغ علي فقط الإهتمام ببعض الأمور |
Ben müsaidim. Onların da öğretmene ihtiyacı var, değil mi? | Open Subtitles | أنا الآن متفرغ ، وهم بحاجة لاستاذ ، اليس كذلك ؟ |
Ben özgürüm, sen özgürsün ve tiroidim kontrol altına girdiği için süper model kadar zayıf olduğumu eminim fark etmişsindir. | Open Subtitles | انا متفرغ وانت كذلك وانا متاكدة انك لاحظت اني اني جميلة والان غدتي الدرقية تحت السيطرة |
Bu çılgınlık. Bu akşam uygunum. | Open Subtitles | ، هذا جنون أنا متفرغ لتناول عشاء الليلة |
Robbins bebek partisini yapıyor, o yüzden ben Boştayım. | Open Subtitles | " متفرغ أنا لذا , الطفل حفلة لديها " روبينز |
Cary, vaktin var mı? | Open Subtitles | فأنا لن أترشح كاري), هل أنت متفرغ لدقيقة؟ |