| Sosyal hizmet görevlisi çok anlayışlı biri gibi görünüyor. | Open Subtitles | لقد بدت الأخصّائية الإجتماعيّة متفهّمة جدا |
| Beni suçlama. anlayışlı olmaktan başka hiçbir şey yapmadım. | Open Subtitles | لا تلُمنى أنا لم أكن إلّا متفهّمة |
| Elbette ben müsamahakâr ve anlayışlı bir şaperonum. | Open Subtitles | وأنا بالطبع وصيفة متفهّمة ومتساهلة |
| Onun bu kadar anlayışlı olacağını hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنها ستكون متفهّمة |
| anlayışlı güzel bir bayan. | Open Subtitles | سيدة جميلة، متفهّمة حقاً. |
| anlayışlı olmaya başladığın için teşekkürler. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}شكرًا لكونكِ متفهّمة جدًّا |
| - anlayışlı biri dostum. | Open Subtitles | - إنّها متفهّمة |