| Emekliyiz evet ama savunmasız değiliz. | Open Subtitles | متقاعدين ولكن لسنا بدون حماية |
| Emekliyiz evet ama savunmasız değiliz. | Open Subtitles | متقاعدين ولكن لسنا بدون حماية |
| Belki de mezunlar haber bülteni için FBI emeklileri ile röportaj yapıyorumdur. | Open Subtitles | ربما اقابل متقاعدين من المكتب لرسالة تخرج |
| Belki de mezunlar haber bülteni için FBI emeklileri ile röportaj yapıyorumdur. | Open Subtitles | ربما اقابل متقاعدين من المكتب لرسالة تخرج |
| Eğer henüz emekli olmamışlarsa emekliliği düşünürler. | TED | ويخططون إلى التقاعد حتى إن لم يكونوا متقاعدين بالفعل. |
| Biliyorum, NCIS emekli personel davasına bakmaz. | Open Subtitles | و الشعبة في الغالب لا تتعامل مع أفراد متقاعدين. |
| emekli olup L.A. bölgesinde yaşayan var mı? | Open Subtitles | أي متقاعدين لا يزالون يعيشون في منطقة لوس آنجلوس؟ |
| Sanırım bunun nedeni, emeklilerin emekli olmayı seçtiklerine inanırken genç işsizlerin bu duruma zorla düştüklerine inanmaları. | TED | والسبب ، في اعتقادي ، هو أن المتقاعدين يعتقدون أنهم قد أُختيروا ليكونوا متقاعدين بينما العاطلين الصغار يشعرون بالضغط المتواصل عليهم |
| Geçen bahar, dört emekli ve iki taksi şoförü Gürcistan'da 200 milyon dolara nükleer madde satmaya çalıştıklarından dolayı tutuklandı. Bu bize karaborsanın iyi durumda olduğunu gösterdi. | TED | في الربيع الماضي، عندما ألقي القبض على أربعة متقاعدين و اثنين من سائقي الأجرة، في جمهورية جورجيا لمحاولتهم بيع مواد نووية بقيمة 200 مليون دولار، و أظهرو أن هذه الاشياء مطلوبة بكثرة في السوق السوداء. |
| Müsait bir emekli papaz yok muydu? | Open Subtitles | أما من وزراء متقاعدين يحضّرونها له؟ |
| Güvenlik kötü, emekli olmak üzere olan dört tane polisleri var. Kötü haber ise; | Open Subtitles | الأمن سهل، أربعة رجال شرطة شبه متقاعدين |