Çünkü insan DNA'sının buz kristali formunda mükemmel bir kopyası. | Open Subtitles | لأنها مضاعفةً متقنة للحمض النووي البشري في شكل ثلج بلّوري |
Yani mükemmel programlanmış olmalı, yoksa çalışmaz. | TED | فالبرامج يجب أن تكون متقنة وإلا لن تعمل |
Yabancı dilde bir gazetede yer alan bir makalenin içeriğini öğrenmek için çevrimiçi çeviri araçlarını kullananlar bunların mükemmel olmadığını bilir. | TED | كل أحد يستخدم ترجمة الإنترنت للحصول على فحوى مقالات إخبارية من صحف أجنبية، يعرف أنها ليست متقنة. |
Birinci sınıf savaş hareketleri. kusursuz. | Open Subtitles | حركات فنون الدفاع الذاتي من الدرجة الأولى متقنة جداً |
Tamamen kusursuz değil, yüzey tamamen pürüzsüz değil. | Open Subtitles | مع ذلك،هي ليست متقنة تماماً السطح ليس ناعماً جداً |
Belki önemi bir şey değildir. Belki sağlam bir şakadır. | Open Subtitles | إنظروا ، ربما لا شئ ربما هى فقط خدعة متقنة |
Ya da düğümüzde, şimdiye kadar kabak tadı verecek koreografisi özenle hazırlanmış bir dans etmeyi düşünen ilk insan olduğum için mi? | Open Subtitles | أو لأني كنت الشخص الأول الذي فكر في القيام ،بتصميم رقصة متقنة لأجل زفافنا والآن إنتهي ذلك بالموت؟ |
Hükümet, Fraunhofer'in mükemmel optik cam yapımına ilişkin teknolojisini yaklaşık 100 yıl daha devlet sırrı olarak sakladı. | Open Subtitles | إحتفظت الحكومة بتقنية فراونهوفر لصنع عدسات بصرية متقنة كَسِرِ دولة لمئات سنين أُخرى |
Aradığımız paralar, iyi kopyalanmış ama mükemmel değil. | Open Subtitles | والعملة التي تبحثون عنها جيدة وليست متقنة تماماً |
Ve bu mükemmel numara 5 yıldızlı bir otelin lobisinden kimse onları fark etmeden nasıl geçtiklerini açıklar. | Open Subtitles | وخدعة متقنة ستفسر كيف استطاع ادخالها في بهو فندق 5نجوم بدون ان ينتبه احد |
Bu bir savaş, Beca ve askerlerimin mükemmel senkronla üç dehşet şarkıyı söyleyeceğinden emin olmak da benim görevim. | Open Subtitles | هذه حرب , بيكا و هذه مهمتي أن أتأكد من أن جنودي محضرين لوقت الذهاب بثلاث أغاني متقنة بشكل كامل |
Dışarısı, dış dünya doğanın cömertliğini insan mükemmeleştiremez çünkü o zaten mükemmel. | Open Subtitles | الجزء الخارجي، جمال الطبيعة التي لا يستطيع الإنسان جعلها أفضل لأنها متقنة بالفعل. |
mükemmel bir atış. Tam kalbine isabet etmiş. | Open Subtitles | ضربة متقنة ونظيفة ,مباشرة فى القلب |
Özenle yaratıImış mükemmel efendimiz, bu karanlık büyü çok uzun zamandır kayıptı. | Open Subtitles | ينبغي لك أن تعلمي يا متقنة الجمال |
kusursuz değil, modern bir ayna gibi değil. | Open Subtitles | ليست متقنة و لا تشبه المرايا الحديثة |
Temiz plaka, arabayı alabilmek için kusursuz sahte kimlik ve hapishaneye giriş izni. | Open Subtitles | ألواح سليمة وهويّة مزيّفة متقنة لقيادة السيّارة إلى بيتِ المزرعة والحصول على ولوج للسجن... |
kusursuz işlenmiş bir cinayetti. | Open Subtitles | انا اخبركم ان هذه كانت جريمة متقنة |
Canıma okuduğunu düşünsem de, ben de birkaç tane sağlam yumruk indirdim. | Open Subtitles | ما زلت أعتقد بأنها أبرحتني ضرباً، ولكني ألقيت بضعة لكمات متقنة |
- Planımız sağlam, Katya. | Open Subtitles | لا , أنظري , الخطّة متقنة , كاتيا |
Sizin için önemli bir bilgim var, ...ortağınızın aradığı bir şey özenle hazırlanmış bir planı içeriyor. | Open Subtitles | عندي مهم معلومات لك، شيء شريكك يريد. يتعلّق بخطة متقنة - a مشروع - |
Ramon Salazar'ın hapisten kaçırılmasına kadar olan olaylar özenle hazırlanmış ince bir operasyonun parçalarıydı. | Open Subtitles | كان جزءاً من عملية مخادعة متقنة |