| Kurtuldum ondan! Onu suçüstü yakaladım! Tanrı bilir, daha neler çalıyordu benden, Bernie! | Open Subtitles | تخلّصت منه فقد ضبطته متلبساً يعلم الربّ وحده ما كان يسرقه منّي أيضاً |
| Onu en yakın arkadaşımla suçüstü yakaladım. | Open Subtitles | لقد أمسكته متلبساً بالجرم المشهود مع أفضل صديقة لى |
| Öğretmene şikayet eden kadın, kendi oğlunu suçüstü yakalamış! | Open Subtitles | الأم هي من أخبرت المعلمة بأنها أمسكت بابنها متلبساً بجريمة |
| suç üstünde yakalamazsak mahkemede paçayı sıyırır. | Open Subtitles | يمكنه التغلب عليها بالمحكمة الا إن أمسكنا به متلبساً |
| suç üstünde yakaladıklarından değil, sadece uygun yaşta olmasından. | Open Subtitles | هم لم يمسكوا به متلبساً. لكنه كان في سن مناسب. |
| Karım beni temizlikçinin vajinasından çıkmış çikolata kalıbı yerken yakaladı. | Open Subtitles | زوجتي قبضت علي متلبساً وأنا أكل إحدى شوكلاطتها من مهبل الخادمة |
| Hayır,iş üstünde yakalamadım ama bilirsin, Cuma gecesi şüphelendim. | Open Subtitles | كلا، ليس متلبساً راودني الشك مساء الجمعة |
| O namussuzu suçüstü yakalarsak canlı ele geçirmeliyiz. | Open Subtitles | إن قبضنا على ابن العاهرة هذا متلبساً فعلينا أن نقبض عليه حياً |
| O namussuzu suçüstü yakalarsak canlı ele geçirmeliyiz. | Open Subtitles | إن قبضنا على ابن العاهرة هذا متلبساً فعلينا أن نقبض عليه حياً |
| İkinci aşama, onun aleyhinde tüm bilgileri toplamak ve onu suçüstü yakalamak. | Open Subtitles | المرحلة الثانية ..جمع أدلة ضده والقبض عليه متلبساً |
| Bizim planımız parayı çalıp, Sarang'a teslim edip memur Khan ile onu suçüstü yakalamaktı. | Open Subtitles | ..كانت خطتنا بعد أن نسرق القطعة نعطيها لسرانغ سيقبض عليه الضابط خان متلبساً |
| Yani onu hiçbir şey yaparken mi suçüstü yakaladım? | Open Subtitles | إذا هل قمت بالقبض عليه متلبساً وهو لا يفعل أي شيء؟ |
| İçeride kalırsam sizi doğrudan silahlara yönlendirir Roper'ı ve silahları alan kişiyi suçüstü yakalamanıza yardım ederim. | Open Subtitles | اذا بقيت بالداخل استطيع ان اجلب لكِ الأسلحة وامساك روبر نمسكه متلبساً |
| Yani onu suçüstü yakalamamız gerekecek. | Open Subtitles | مما يعني يجب أن نقبض عليه متلبساً بالجرم |
| - suç üstü yakaladık. Ve köpek çalmaktan da sabıkası var. | Open Subtitles | ضبطناه متلبساً كما أن لديه سوابق في خطف الكلاب |
| suç üstü yakalandım, özür dilerim. | Open Subtitles | لقد تم ضبطى متلبساً آسف للغاية يا سيدة " آر . بى" |
| Şu işe bak, Reggie. Ben buna suç üstünde yakalanma derim. | Open Subtitles | حسناً يا "ريجي" , هذا ما أسميه القبض عليك متلبساً |
| Bu sabah eski karım beni çorap çekmecesinden para çalarken yakaladı. | Open Subtitles | هذا الصباح طليقتي أمسكت بي متلبساً أسرق من درج الجورب ليست المرة الأولى. |
| - Annem beni yakaladı. | Open Subtitles | أمي أمسكت بي متلبساً |
| İki saniye bekle. Kıza döşüyor olsun da iş üstünde yakalayalım köpeği. | Open Subtitles | انتظر ثانيتان، سيكون في خِلوة معها وسنمسك به متلبساً. |
| Sahtekarın teki o. Onu iş üstünde yakalayın. | Open Subtitles | أنه مخادع , مجرم أمسكوا به متلبساً |