| Programın sürmesi için, kasetlerin bütün şehir ve kasabalara ulaştırılması lazım. Çünkü programın aralıksız sürmesi lazım, yoksa bir işe yaramaz. | Open Subtitles | أعني نقل الأشرطه من مدينه إلى بحيث يتم البث بصورة متواصلة طوال الوقت وإلا لن ينجح الأمر |
| İzleyicilere programın hedefini hatırlatmak için, programın 39 saat aralıksız gösterilmesini kabul ettik. | Open Subtitles | لتذكير المشاهدين بالهدف وافقنا أن يستمر البرنامج 39 ساعة متواصلة |
| Bu, 39 saatlik aralıksız eğlenceydi. | Open Subtitles | تسعة و ثلاثون ساعة متواصلة من المرح المتواصل |
| Geçen hafta Lisa'nın altı saat boyunca ağladığını biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعرفي أنّ ليزا بكت ست ساعات متواصلة الأسبوع الماضي؟ |
| Temizlediler ama beş saat boyunca köpek boku cehenneminde yaşadım. | Open Subtitles | لقد نظفوه، لكنني عانيت من غائط الكلاب، ـ5 ساعات متواصلة. |
| Şövalyeler, birbirlerinin köylüsünü öldürmeye çalışarak, karşılıklı olarak durmadan savaştılar. | TED | الفرسان شنو حروبًا متواصلة على بعضهم البعض محاولين قتل اكبر قدر ممكن من فلاحي الطرف الأخر |
| Bu adam üst üste üç gecedir buralarda, beni gözetliyor. | Open Subtitles | هذا الرجل كان هنا لثلاث ليال متواصلة يسترِق النظر |
| En son ne zaman bir saat aralıksız karının uyuyuşunu seyrettin? | Open Subtitles | متى كانت آخر مرة راقبت زوجتك وهي نائمة لمدة ساعة متواصلة ؟ |
| 20 saattir aralıksız araba kullanıyorum. | Open Subtitles | وجلبت الشحنة أنا أقود السيارة لمدة 20 ساعة متواصلة |
| O gece bizim bebeklerle ilgilenen hemşire, 48 saat aralıksız çalışmış. | Open Subtitles | إنّ الممرضّة التي توّلت رعاية ابنتينا في ذاك الليلة كانت تعمل لمُدة 48 ساعة متواصلة |
| Biliyorum ama mamaya alerjisi var ve neredeyse yedi saattir aralıksız ağlıyor. | Open Subtitles | أعلم, لكنهُ يتحسس من زجاجة الحليب وقد كانَ يبكي بهذا الشكل منذُ سبعة ساعات متواصلة |
| 36 saat aralıksız bir şekilde hastanede kalabilmemin nedeni de bu. | Open Subtitles | لذلك سأبقى 36 ساعة متواصلة في هذا المستشفى |
| 17 saat aralıksız çalışmanın nasıl olduğunu bilirim. | Open Subtitles | إسمعي , أنا أعلم كيف تكون حالة الجرّاح بعد عملية تستغرق 17 ساعة متواصلة |
| 15 saat aralıksız inek gibi çalışamayız. | Open Subtitles | نحن لا يمكن أن نعمل لمدة 15 ساعة متواصلة. |
| Aslında burası Tampa'daki FBI ofisi hayatımın altı ayını burada geçirdim -- gidip gelerek, altı ay boyunca sürekli değil. | TED | وأساساً، هذا هو فرع مكتب التحقيق الفيدرالي في تامبا حيث قضيت ستة أشهر من حياتي ذهاباً وإياباً وليست ستة أشهر متواصلة |
| Güneş Tanrısı Nanahuatl, daha önceki tüm güneşlerin hareket ettiği gibi gökyüzünde hareket etmeden dört gün boyunca parladı. | TED | سطعَ إله الشمس ناناوات أربعة أيام متواصلة. ثابتاً في السماء بعكس الشموس السابقة. |
| Bunu peşpeşe 24 gece, her gece 12 saat boyunca yaptık. | TED | وكنا نفعل ذلك لمدة 12 ساعة كل ليلة لمدة 24 ليلة متواصلة. |
| Fark etmedin mi akşamları burada oturduğumuzda saatler boyunca uzaklara dalıp gittiğini benimle tek bir kelime etmediğini? | Open Subtitles | أنت تعلم عندما نجلس هنا في المساء هل تدرك بأنك تجلس لساعات متواصلة |
| Enerji hücrelerim durmadan şarj ederler. | Open Subtitles | خلايا طاقتي تعيد شحن ذاتها بصورة متواصلة. |
| Annem altı saat boyunca durmadan ağladı. | Open Subtitles | أمى بكت لـ 6 ساعات متواصلة و كانت جدتى معها |
| Spor da bır lıder ve yılın en iyi öğrencisi 3 yıl üst üste hemde | Open Subtitles | وفي الدراسة فهو افضل طالب للسنة ثلاث سنوات متواصلة |
| 14 kesintisiz saat ile dünya rekorunu elinde tuttuğu zamanlar. | Open Subtitles | حتّى هذه اللحظة فإنّها تحمل الرقم العالمي بـ14 ساعة متواصلة |