| mütevazi olmaya çalışıyorum ama bir kez daha davayı çözdüm. | Open Subtitles | إنني أحاول أن أكون متواضعاً,لكن مرة أخرى لدي مفتاح حل القضية |
| Rekabetçi olmayan biri, mütevazi olmak için iki tonluk bir masaya ihtiyaç duymaz. | Open Subtitles | غير التنافسيّ لا يحتاج طاولةً تزن طنَّين لتذكيره بالبقاء متواضعاً |
| mütevazi olma. Kocamanlar! | Open Subtitles | لا تكن متواضعاً , فأذنيك ضخمتين |
| İşte bina. Gerçekten mütevazı görünüyor. | TED | لذا فهذا هو البناء. ويبدو متواضعاً حقاً. |
| Güneşte ve yağmurda, mütevazı da olsa Tanrı şahidimiz, bizimdir evimiz. | Open Subtitles | عبر أشعة الشمس و الإستحمامات، فليبقى لنا متواضعاً و جميلاً، إنه لنا. |
| Ama kendini alçakgönüllü gösterecek bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | كنت لأريد ان ازيل اسمك من على الجدار لكنّك تحتاج شيئاً لجعل نفسك متواضعاً |
| alçak gönüllü biri olduğunu görebiliyordum ama kötü bir durumun içine düşmüştü. | Open Subtitles | كنت اراها شخصاً متواضعاً ولكن لسوء حظها كانت تقع بالكثير من المشاكل |
| Soylu Batiatus Konağı tevazu gösterdi Tanrıların bize uygun görüp lütfettiği zenginliğe. | Open Subtitles | ..منزل (باتياتوس) النبيل يقف متواضعاً ..متواضعاً أمام الثروات التي أغدقتها الآلهة علينا |
| Mütevazilik yapıyor. | Open Subtitles | إنه يبدو متواضعاً. |
| mütevazi olma. Ben her şeyi duyuyorum. | Open Subtitles | لا تكن متواضعاً أنا أسمع كل شئ |
| - Yapmak zorunda olduğum şeyi yaptım. Bu kadar mütevazi olma. | Open Subtitles | لقد فعلت ما يجب فعله - لا تكن متواضعاً - |
| Bunu gayet mütevazi bir sekilde, | Open Subtitles | اشرحها بطريقةٍ تجعلني أبدو متواضعاً |
| mütevazi olma. Söyle bana. | Open Subtitles | لا تكن متواضعاً , اخبرني |
| mütevazi olmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت احاول ان اكون متواضعاً |
| Sana mütevazi bir maaş veririm. | Open Subtitles | ساعطيك راتباً متواضعاً |
| Ben kibarımdır. mütevazı olmayı severim. Övünmeyi sevmem. | Open Subtitles | أجل أنا أحب أن أكون متواضعاً أنا من الطراز القديم و لكن في الوقت نفسه أنا موهوب |
| Ve sonra dedim ki, bilirsin, mütevazı olmam gerektiğini biliyorum ama ben bu programdan daha iyiyim. | Open Subtitles | , ثم قلت أني أعرف أني من المفترض أن أكون متواضعاً لكنني أفضل من هذا المسلسل |
| mütevazı bir şekilde söylemişim gibi yap... ..şöyle mesela, "Evet, uşaklarım vardı." | Open Subtitles | اشرحها بطريقةٍ تجعلني أبدو متواضعاً مع إيحاءٍ بسيط بأنني ثري لدرجة أنني أملك خدم |
| alçakgönüllü, aciz bir hizmetkar olarak karşındayım. | Open Subtitles | لقد أتيت قبلك خادماً متواضعاً وتائباً |
| Hiç şüphesiz, size göre bu sizi alçakgönüllü yapıyor, öyle mi? | Open Subtitles | لا شكّ ان هذا يجعلك تبدوا متواضعاً |
| Bana alçakgönüllü olmayı hatırlatmak için ve haddimi bilmem için. | Open Subtitles | لتذكيري لأبقى متواضعاً لأعرف مكانتي |
| alçak gönüllü olma. Koca bir torba dolusu getirdim. | Open Subtitles | لا تكن متواضعاً أنا أحضرت حقيبة كاملة منها |
| Üzgünüm, alçak gönüllü olmam gerekiyordu, umurumda olmaması gerekiyordu ama gerçekten, gerçekten umurumda. | Open Subtitles | أَنا آسف , من المُفتَرَض أن أكُونَ متواضعاً وليس مهتماً لَكنِّي كذلك , أنا حقاً كذلك |
| Soylu Batiatus Konağı tevazu gösterdi Tanrıların bize uygun görüp lütfettiği zenginliğe. | Open Subtitles | ..منزل (باتياتوس) النبيل يقف متواضعاً ..متواضعاً أمام الثروات التي أغدقتها الآلهة علينا |
| Ah, Eric. Mütevazilik etme. | Open Subtitles | -أيريك) ، لا تكن متواضعاً) |