| Ama ıssız bir adadaymışsın gibi düşün. | Open Subtitles | لكن أنتِ تنظرِ الي المواعده مثل أنكِ علي جزيرة صحراويه |
| Tüm bu protokol konuşmaları sanki masa başında kağıt işleriyle uğraşıyormuşsun gibi. | Open Subtitles | كل هذا الكلام حول النظام، إنه مثل أنكِ جالسة في مكتب تدفعين الورق. |
| Plastik patlayıcı almaya çalışmanda olduğu gibi mi? | Open Subtitles | مثل أنكِ لم تحاولين شراء القنابل؟ |
| Sana söylediğim şeyi hatırlamaman gibi. | Open Subtitles | - مثل أنكِ لا تتذكرين ما أخبرتكِ به |
| Fark ettiğin gibi. | Open Subtitles | مثل أنكِ قرأتِ عنه. |
| - ...sanki beni bir daha görmeyecekmişsin gibi. | Open Subtitles | مثل أنكِ لن تراني مجدداً. |
| Tıpkı senin de beni vurmayacağın gibi. | Open Subtitles | مثل أنكِ لن تُطلقي النار علي. |