- Şimdi ise herhangi bir gün. - Tamam. Tamam. | Open Subtitles | الآن، هو يوم مثل أي يوم أخر ـ حسنا، حسنا |
herhangi bir hayvan gibi, hibrot deneyimliyor ve deneyimlediklerinden öğreniyor. | Open Subtitles | عندما يجد جسدها طريقه حول كرسي المعمل مثل أي حيوان |
herkes gibi Flaubert ya da Proust okuyabilirsin ama bu hiçbir şeyi değiştirmez. | Open Subtitles | مثل أي شخص آخر ولكن لا فرق أنت تستطيعين قراءة فلوبير و بروست |
Şimdiyse Tarly'ler de diğer herkes gibi bana boyun eğiyor. | Open Subtitles | الآن عائلة تارليس يركعون على الركب مثل أي شخص آخر. |
Işık, günlük hayatta karşılaşmaya alışkın olduğumuz hiçbir şeye benzemez aslında. | TED | حسنا، الضوء شيء مميز ليس مثل أي شيء آخر اعتدنا على التعامل معه في حياتنا اليومية. |
Tıpkı bir insanda olduğu gibi, bir projenin eşsizliğini nasıl keşfederiz? | TED | كيف تكتشف تميز المشروع، فريد من نوعه مثل أي شخص، |
Zaten bütün olay bunun Sıradan bir sipariş gibi görünmesi gerektiği. | Open Subtitles | القصد من كل هذا أن يبدوا الأمر مثل أي طلبية عادية |
Büyük ikramiyelerindeki avantaları topluyorlar herhangi bir iyi hırsız gibi. | Open Subtitles | يأخذون أخطاءهم في شكل مكافآت عظيمة مثل أي سارق جيد |
En azından yarı-okuryazar olmak için ne kadar geç kalınırsa, yine tıpkı sözlü dillerde olduğu gibi, matematik dilinde de ustalaşmak o kadar zorlaşacaktır. Buna rağmen, herhangi bir yaşta da yapılabilir. | TED | كلما انتظرت أكتر لتصبح على الأقل شبه متعلم سيصبح إتقان لغة الرياضيات أصعب، مثل أي لغة شفهية لكنها ممكنة في أي سن كان. |
İçinde değer barındırmayan herhangi bir karşılaştırma sorusunu düşünelim, mesela hangi bavul daha ağır? | TED | خذ على سبيل المثال أي سؤال مقارنة لا يتضمن قيمة، مثل أي الحقائب أكثر وزنًا. |
O zaman, herhangi bir tüketim malı için yaptığınız gibi, neye para verdiğinizi öğrenmeyi talep ederdiniz. | TED | ثم بعدها، مثل أي منتج استهلاكي آخر، ستطلب أن تعرف ما تدفع مقابله. |
Bu benim hesaplama denkliği adını verdiğim prensibe bağlıdır, bu prensibe göre inanılmaz basitlikteki sistemler bile herhangi bir şey kadar karmaşık hesaplamalar yapabilirler. | TED | هذا مرتبط بشيء أسميه مبدأ التكافؤ الحسابي والذي يقول لن أنه حتى أبسط الأنظمة تستطيع القيام بحسابات معقدة مثل أي شيء. |
Senin o gücünü elinden alıp herhangi bir suçlu gibi demir parmaklıklar arkasında görmekten daha fazla bir şey beni mutlu edemez. | Open Subtitles | وليس هناك شيء من شأنه أن يسعدني أكثر من أن أراك تتنحى. وراء القضبان مثل أي جاني. |
Sana karşı bir şeyler hissetmiştim, çünkü sen herkes gibi değildin. | Open Subtitles | أنني وقعت لك لأن أنك لم تكن مثل أي شخص آخر. |
Sen, onlar için ölen herkes gibi satranç tahtasındaki bir taştan ibaretsin. | Open Subtitles | أنتِ مجرد قطعة في لوحة شطرنج مثل أي شخص قتلتيه من أجلهم |
Çünkü okuldaki diğer herkes gibi, o da ne olduğumu biliyordu. | Open Subtitles | لأنه , مثل أي شخص في المدرسة , علم من أكون. |
Öğrendim ki, diğer herkes gibi koyunların aptal olduğunu düşünmeme rağmen, -çünkü istediklerimizi yapmıyorlardı- şimdi yeni yeni şu son birkaç haftada fark ettiğim şey şu ki, koyunlar hiç de aptal değildi. | TED | ومن بين ما تعلمت مثل أي شخص أخر أن الخرفان كانت غبية نوعا ما لأنها لا تفعل كل ما نطلبه منها, ولكن الآن وربما في هذه الأسابيع الأخيرة أدركت أنها ليست غبيية إطلاقا. |
Evde bir kızım var, hiç kimseye benzemez | Open Subtitles | عندي فتاة في الوطن ليست مثل أي فتاة أخرى |
Hayır, her zamanki gibi bir davaydı işte. | Open Subtitles | كلا لم تكن شئ مهم . قضية مثل أي واحدة أخرى |
Sıradan bir hırsız gibi. Yerel yargıç onu tutuklasın ve cezalandırsın. | Open Subtitles | مثل أي لص آخر جعل القاضي المحلي يعتقله ويعاقبه |
Daha önce tanıdığım hiç kimseye benzemiyor... ve bu benim için çok yeni bir şey. | Open Subtitles | هي ليست مثل أي شخص آخر عرفت أبدا قبل ذلك وذلك جديد لي |
Diğer genç insanlar gibi pek çok hayalim ve planım vardı. | TED | و مثل أي من الأشخاص الصغار، كان لدي العديد من الخطط والأحلام. |