Eğer zehir tam olarak elmas gibi kesilebiliyorsa dünya üzerinde bunu yapabilecek sadece bir kaç yer vardır. | Open Subtitles | إذا تم تقطيع السموم مثل الماس يوجد اماكن قليلة في العالم التي يمكنها فعل ذلك |
- Rus çariçesine verdiğin buzdan elmas gibi. | Open Subtitles | مثل الماس الجليد الذي اعطيتة للقيصر في روسيا. لا. |
Kardan beyaz kürkü vardır, ve elmas gibi parlayan gözleri, ve kalbi... | Open Subtitles | لديها معطف مثل بياض الثلج ، والعيون التي تتلألأ مثل الماس ، وقلب كبير مثل... |
Sıra sıra dizilmiş jilet gibi keskin dişleri, sivri uçlu elmaslar gibi su altında parlıyordu. | Open Subtitles | صفّ فوق صفّ من تلك الأسنان الحاده تتلألأ تحت الماء مثل الماس |
Sıra sıra dizilmiş jilet gibi keskin dişleri sivri uçlu elmaslar gibi su altında parlıyordu. | Open Subtitles | صفّ فوق صفّ من تلك الأسنان الحاده تتلألأ تحت الماء مثل الماس |
Dondurmanın içinde kalmış bir elmas gibi. | Open Subtitles | مثل الماس في حوض من الآيس كريم. |
Bir elmas gibi yapmak. Vay canına. | Open Subtitles | تجعلها تبدو مثل الماس واو |
Güzel ama sertimdir, tıpkı bir elmas gibi. | Open Subtitles | أنا جميل لكن صلب، مثل الماس ... |
Biliyorum elmas gibi bir şey. | Open Subtitles | "نعم انه مثل الماس" |