herkes gibi... 39 oda arkadaşı olan herkes gibi. Tabi bu ortalama sayı. | Open Subtitles | مثل كل السجينات اللاتي لديهن 39 زميلة في الزنزانة، ولكن هذا هو المعدل. |
O halde neden herkes gibi, Dominikli o masör kıza gitmiyorsun be adam? ! | Open Subtitles | إذاً لماذا لا تذهب إلى فتاة دومينيكـانية لتقوم بتدليكك مثل كل الناس العاديين؟ |
Bundan kaçıyorsun Sanki her şey stres yapıyormuş gibi, bu iş veya park bileti falan. | Open Subtitles | أنت تتجنبها وحسب، مثل كل شئ مقلق، أياً كانت هذه أو مخالفات الوقوف. |
Tıpkı diğer her gaddar sosyetiklerdeki gibi yeteneklerini boşa mı harcadı ? | Open Subtitles | مثل كل حيثية اجتماعية تافهة أخرى أضاع عليها مجهوده وعبقريته هباءً ؟ |
Bu farenin de sonunun Diğerleri gibi olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد هذا الفار ان ينتهى مثل كل الآخرين |
İstediği her şeyi yapabilirdi, Tıpkı her biriniz gibi. | TED | يمكنها أن تفعل ما تشاء، مثل كل واحد منكم. |
Uluslararası "istediğini ye" büfesi gibi yani. | Open Subtitles | مثل كل ما تسطيع ان تأكله فى البوفيه الدولى |
Tüm zengin insanların yaptığı gibi, fakir insanları vurmak için silaha ihtiyacımız var. | Open Subtitles | مثل كل الناس الأغنياء، سوف نحتاج إلي سلاح لكي نطلق النار على الناس الفقراء |
Ama sen de tıpkı Hardscrabble gibisin, Tıpkı diğer herkes gibisin. | Open Subtitles | ولكنك فقط مثل هاردسكرابل مثل كل شخص آخر |
Ama Rosie de herkes gibi etten kemikten biri... üstelik evli falan da değiliz veya bir evi paylaşmıyoruz... | Open Subtitles | لكن روزي مثل كل شخص آخر وهو ليست مثل نحن تزوجنا، أو كان عنده بيت وكل. |
Bazen, herkes gibi, çok üzüldüğünü ve babamın daima anlamaya çalıştığını söyler. | Open Subtitles | هي كانت تصبح بائسة أحياناً، مثل كل شخص وأبى دائماً كان يحاول فهم ذلك |
Tanrı olduğuma inanmalarını istiyorsak senin de herkes gibi önümde eğilmen lazım. | Open Subtitles | إذا جعلناهم يصدقوا أنى إلاه يجب تنحنى عندما تعبر أمامى مثل كل شخص آخر |
Sonuçta herkes gibi Tank da bir gün yenilecek. | Open Subtitles | كما تعلمون، مثل كل منهم، و ستعمل سقوط دبابات. |
Sanki her gün beceriksizliğin sınırlarını zorlamak için yeni bir yol buluyorsun. | Open Subtitles | انها مثل كل يوم تجد وسيلة جديدة لتغيير حدود الكفاءة |
Sanki her şey olması gerektiği gibi. | Open Subtitles | مثل كل شيء هو الطريقة التي يفترض أن يكون. |
Biraz bencil görünüyor, ...Sanki her şey benim acılarım benim başarılarım hakkında der gibi. | Open Subtitles | مثل كل شئ بشأن ألمي و إنجازاتي |
Adamlarım beni çölde bıraktı. Tıpkı diğer kovboylar gibi bağırsaklarım bozuldu. | Open Subtitles | عصابتى تركتنى فى الصحراء فشعرت مثل كل رعاة البقر الآخرون أنى أكره من أعماقى |
Biliyor musun Serena, bu seferkinin de Tıpkı diğer kavgalarımız gibi geçici bir şey olmasını isterdim, böylece hala birbirimizin en iyi dostu olarak kalabilirdik. | Open Subtitles | سيرينا ، لقد تمنيت ان يكون هذا مثل كل صراعتنا ولا يهم كم نكره بعضنا |
Diğerleri gibi bu bombardımandan da zevk alalım! | Open Subtitles | دعونا نستمتع بهذا القصف مثل كل الأيام السابقة! |
Diğerleri gibi sen de öleceksin ve ben kalacağım. | Open Subtitles | ستذهبين مثل كل من سبقوك وسأضطر للبقاء. |
Tıpkı her seferinde olduğu gibi. | Open Subtitles | مثل كل الاحاديث بيننا ، انتهت كذلك |
- Olamaz, kırıldı mı? Hayallerin gibi yani? | Open Subtitles | بالطبع بالطبع محطمة مثل كل أحلامك |
Ne yani, kocamın her gün yaptığı gibi rutin olarak aşağı kata inip, bir kase mısır gevreği yiyip, sonra da bana beni köpek eğitmeni için terkettiğini söylemesi gibi mi? | Open Subtitles | أتقصدين حقيقة أن زوجي نزل السلالم وأكل زبدية من حبوب الإفطار، مثل كل يوم وبعد ذلك أعلن أنه سيتركني من أجل مدرب الكلاب؟ |
Sen de herkes gibisin. | Open Subtitles | انت مثل كل الآخرين |
Gençliğimde, 15-16 yaşlarındayken, diğer bütün gençler gibi, sadece neyi seviyorsak ve neye inanıyorsak, onu yapmak istiyorduk. | TED | حين كنت في عمر الخامسة عشر, مثل كل المراهقين، كنا نقوم بفعل الاشياء التي نحبها , ونؤمن بها. |