| Düğün detayları ile ilgili beni deli ediyor, burda ağırlamamız ne ironik. | Open Subtitles | إنها تقودني للجنون بخصوص تفاصيل الزواج وهذا مثير للسخرية لاننا سنقيمه هنا |
| İyileştiğine göre hapiste daha uzun süre zaman geçirecek olman ironik. | Open Subtitles | وهو شئ مثير للسخرية ،لأنه يعني قضاء وقت أطول في السجن |
| Haydi ama yapmayın, bu çok saçma. Sınıfa dönmek zorundayım. | Open Subtitles | بالله عليك، هذا مثير للسخرية يجب أن أعود إلى الفصل |
| Buffy, bu çok saçma! Hiç biri senden ya da benden zeki değiller. | Open Subtitles | بافي، هذا مثير للسخرية لا يوجد أحد أكثر ذكاءً منكِ ومني |
| Bunu talep ediyor oluşumuz bile Gülünç. | TED | كم هو مثير للسخرية أنه علينا أن نطالب بذلك |
| Asıl Saçmalık kaçınılmaz olanı sorgulaman. | Open Subtitles | هذا أمر مثير للسخرية ما هو مثير للسخرية السؤال الذي لا مفر منه. |
| NBA oyuncuları sadece inanılmaz şekilde uzun değil, Komik bir şekilde uzunlar. | TED | فلاعبو كرة السلة الأمريكية ليسوا فارعي الطول بشكل مثير للسخرية فحسب، بل إنهم طِوال أفقيًّا على نحوٍ هزلي. |
| - Pek Komik değil galiba. - Biraz ironik. | Open Subtitles | ليس مرحاً حقاً , أعتقد ذلك مثير للسخرية , نوعاً ما |
| Kartlara bakarken, çoğunuzun ironik bir şekilde benim geliş sebebim olan olayı yazdığınızı farkettim. | Open Subtitles | إذاً، لاحظت أن بعضكم كتب نفس الحادثة و هو مثير للسخرية لأنها نفس الحادثة التي أتيت هنا بسببها |
| Çok ironik. Bazen tanıştığım en gerçek insan olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | هذا مثير للسخرية, في بعض الأحيان أعتقد أنك الشخص الأكثر واقعية الذي قابلته قط |
| İronik. Herkes senden damadı düğüne gelmesi için ikna etmeni bekliyor. | Open Subtitles | أن الامر مثير للسخرية , اسألك أنت من بين كل الناس لكى أقنع العريس |
| ironik olan ne biliyormusun, bu ailede tek o rölü yapmayan benim. | Open Subtitles | والذي هو امر مثير للسخرية بما انني الشخص الوحيد بالعائلة التي لست شرطية |
| Ağlama duvarını duymuştum ama bu çok saçma bir şey! | Open Subtitles | لقد سمعتُ قبلاً بالحائط الباكي ولكن هذا أمر مثير للسخرية! |
| Bu çok saçma Ronnie. Bu alet titanyumdan felan yapılmış gibi. | Open Subtitles | هذا مثير للسخرية , روني هذا الشئ مصنوع من التيتانيوم أو شئ ماً |
| Yere ihtiyacınız vardı. Kraliçe'nin gözüne girin. Bu çok saçma. | Open Subtitles | تحتاجين لمكان لتناشدي الملكة، هذا مثير للسخرية |
| Dört köşe oldum deyimini duydum ama bu çok saçma. | Open Subtitles | يعني أنا سمعت من وجبة مربع ولكن هذا أمر مثير للسخرية. |
| kendimi Gülünç yapayım diye bir öneride bulunmadım kendini Gülünç yapmak için öneri de bulunmadın mı ne var be de? | Open Subtitles | لن أضع نفسى فى موضع مثير للسخرية أنت لا تريد أن تضع نفسك فى موضع مثير للسخرية ماذا عنى ؟ |
| Bunu başkalarından duymak biraz Gülünç geldi. | Open Subtitles | إنه مثير للسخرية أن أسمع أحداً آخر يقول ذلك |
| Saçmalık bu! Burada kurban benim! Onu ciddiye alıyor olamazsınız. | Open Subtitles | هذا مثير للسخرية تماماً إنني الضحية هنا لايمكنكم أن تأخذوه على محمل الجد |
| Saçmalık bu! Burada kurban benim! Onu ciddiye alıyor olamazsınız. | Open Subtitles | هذا مثير للسخرية تماماً إنني الضحية هنا لايمكنكم أن تأخذوه على محمل الجد |
| Komik olan şu ki, sorunu çıkaran Teal'c'in kişiliğinin ta kendisi, onun kendi görüntüsünün tamamen doğru olmaması değil. | Open Subtitles | مثير للسخرية , أنه غرور تيلك هو ماصنع هذه المشكلة في المقام الأول وليس أن الصورة الذاتية غير دقيقة تماما |
| Çünkü aşkım senin için çok anlamsız | Open Subtitles | ♪ لأن حبي لك أمر مثير للسخرية ♪ - ♪ أمر مثير للسخرية ♪ - |
| Ki bence bu şartlarda bu kaderin cilvesi olsa gerek. | Open Subtitles | في الظروف الحالية أرى أن الأمر مثير للسخرية |