Haftada beş gün, günde beş ders, çarpı diğer 30 çocuğa da dediğim gibi dersi dikkatli dinlemesi lazım. | Open Subtitles | مثل مااخبرت ال30 طالب لدي خلال الخمس محاضرات قي اليوم وخلال الخمس ايام في الاسبوع هو أرجوكم انتبهوا للدرس |
Hoşgörü hakkında ders veren bir kişiye göre, gerçekten çok tuhaf dostları var. | Open Subtitles | بالنسبة لشخص يعطي محاضرات عن التسامح من المؤكد أنه يحتفظ ببعض الشركات الشخصية |
- Seni daha sağduyulu biri sanırdım. - nutuk çekme, evet ya da hayır. | Open Subtitles | ـ أعتقد أنك أكثر عقلانية ـ بدون محاضرات ، نعم أم لا |
Çok garip. dersim var. Gitmem gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | الأمر غريب , لدي محاضرات واعلم بأنني يجب أن أذهب |
Elbette dersleri ve hastane rotasyonları da var ama halk odaklı öğrenme birinci günden başlıyor. | TED | بالتأكيد، يحضرون محاضرات و يناوبون في المستشفيات ايضاً، لكن التعليم المعتمد علي المجتمع يبدأ من اليوم الأول. |
Ama bir konuşma yapmamı isteyeceklerini sanmam. | Open Subtitles | ولا أعتقد أنهم سيطلبوني لإلقاء محاضرات في المستقبل القريب |
Geçen dönem, anatomi dersinde her salı ve perşembe günü senin kasıklarının resmini çizme şerefine nail olmuştum. | Open Subtitles | أجل، محاضرات رسم الجسم البشريّ في الفصل الماضي. لقد سعدتُ برسم مخطوطات لأعضائكَ التناسليّة، كل يوم ثلاثاء وخميس. |
ders kitapları yazdı ve dünyanın her yerinde dersler verdi. | Open Subtitles | كان لديها مخطوطات , وقد القت محاضرات على مدار العالم |
Birincisi ders tabanlı öğrenim gören bir popülasyondu. | TED | الأولى هي عينة درست في قاعات محاضرات أكاديمية. |
Para kaybetme üstüne ders vermeli. Yüce tanrım. | Open Subtitles | لا بدّ له من إلقـاء محاضرات من شأنهـا تدريس خسـارة المـال |
Peki, standart ders mi vereceksin yoksa Biraz Socratsal metod mu kullanacaksın ya da interaktif bir ders mi olacak? | Open Subtitles | إذاً ، هل ستقوم بإعطاء الفصل محاضرات من كتاب موحد بطريقة سقراط التفاعلية؟ |
Affedersiniz, ben birkaç ders kaçırmıştım. Konumuz nedir? | Open Subtitles | معذرة ، لقد فاتتني بضعة محاضرات ما هو موضوع الامتحان ؟ |
Konferanslar, ders turları... ama çıkış ve girişleri hiç problem olmamış. | Open Subtitles | مؤتمرات، جولات محاضرات لكن شئون الهجرة لم تجد ايه مشكلة |
Ben gidip hala strafor kullanan yemek şirketlerine nutuk çekmek istiyorum. | Open Subtitles | أودّ الذهاب لقاعة محاضرات شركات الغذاء، والذين ما زالوا يستخدمون مواد حافظة |
Harika çünkü pazartesi dersim yok. | Open Subtitles | إنه رائع، لأنه يوم الاثنين حيث لا يكون لدي محاضرات |
Üç ay boyunca jeoloji dersleri aldılar. | Open Subtitles | و لمدةثلاثة أشهر تلقوا محاضرات فى الجيلوجيا |
Ama neden görelilikle ilgili konuşma yapmadın? | Open Subtitles | و لكن لماذا على الارض لم تعطي محاضرات عن النظرية النسبية |
Psikoloji dersinde vahşi çocuk sendromu ile ilgili bir şeyler görmüştük. | Open Subtitles | لقد درستُ الأعراض السلبية للطفل في أحدى محاضرات الفلسفة خاصتي |
- Willow'la Tara'nın dersi var. Ben de inşaata gitmeliyim. | Open Subtitles | ويلو وتارا لديها محاضرات وأنا يجب ان أكون في الموقع |
Neyse, sizin işte de seminerler oluyor mu? | Open Subtitles | على أي حال، هل تقدمون محاضرات أيضًا؟ |
Sonra da saati 20.000 dolara öğretim üyeliği yaparlar. | Open Subtitles | وسيقبضان 20 ألف دولار مقابل كل ساعة محاضرات يلقونها |
Düşündüm ki bir araye gelip, gelecek dönemin derslerini tartışabiliriz, eğer ilgini çekiyorsa. | Open Subtitles | اعتقدت أننا يجب أن نجتمع لنحدد سلسلة محاضرات الترم القادم اذا كنت تفضل المجيء |
Balistik derslerinde okutulacak bir vaka. | Open Subtitles | هذه بالتأكيد ستصل إلى سلسلة محاضرات قسم المقذوفات |
Okulda atom enerjisi konferanslarına girdik. | Open Subtitles | لقد كنا نأخذ محاضرات عن الطاقة النووية فى المدرسة |
Daha önce saygın konuşmalar vermiştim ama bu sefer, dehşete düşmüştüm. | TED | لقد قدمتُ محاضرات رائعة قبل هذه، لكن في هذه المحاضرة، كنت مذعورة. |