| Ona Tost denmez, hepsini yakmışsın. | Open Subtitles | لقد صنعت توست أنها ليست محمصه , لأنك احرقتها |
| - Elindeki tek şey gereksiz pahalı Tost. | Open Subtitles | كل ما لديه هو محمصه مكلفه تبعث الى السخريه |
| Lanet olsun. biraz şok terapi hiç fena olmazdı, belki kendimi Tost makinesine bağlayıp ve sağdece üstü kızart tusuna basmalıyım. | Open Subtitles | تباً ، كنت أتمنى أن أحصل على العلاج بالصعقات لكن ربما يمكنك أن تضعني في محمصه "ثم تضغط على "حرق الجزء العلوي |
| Ekmek o kadar fazla kızarmış ki, kraker gibi yiyebilirsin. | Open Subtitles | وهي محمصه بزياده تستطيعي التظاهر انها بسكويت |
| Ben hatta kızarmış gözleme ve muzlu süt alacağım! | Open Subtitles | ...حتى أنني يمكن أن أحصل على كعكه محمصه و لبن مثلج |
| Gözüme tam buğdayla pişirilmiş bir dilim kızarmış ekmek isabet etti. | Open Subtitles | أخذت قطعة خبز محمصه على العين |
| Tost makinesi değil bu. | Open Subtitles | حسنا انه هذا ليست محمصه التوست |
| Ya da Tost makinasına. | Open Subtitles | أو محمصه |
| Pili kızarmış demek? | Open Subtitles | اذا البطارية محمصه,صحيح ؟ |