"مخدرة" - Traduction Arabe en Turc

• uyuşturucu
• sakinleştirici
• uyuşmuş
• ilaç
• uyuşturulmuş
• uyuştu
• yatıştırıcı
• hissiz
• uyuşuk
• ilaçlar
• uyuşturucudan
• sakinleştiriciler

Dans etmek ister misin?" "uyuşturucu mu aldın?" diye sordu biri. "Kafan mı iyi?" "Kafası iyi? Ben? Hayır, uyuşturucu yok."
هل ترغب في الرقص؟ " 'هل تتعاطين المخدرات؟ "سأل أحد. 'هل أنتي مخدرة؟ 'مخدرة ؟ أنا ؟ مستحيل ، لا مخدرات.

Onu Ritz Oteli'nde yarı çıplak ve uyuşturucu almış bir şekilde buldular.
لقد وجدوها فى فندق " ريتز" نصف عارية على الفراش و مخدرة

Bak ahbap, dışarıda sakinleştirici silahla beni hayvan gibi avlayıp istemediğim bir yere götürmek isteyen adamlar var.
‫اسمع يا صاح، هناك رجال ‫يحملون أسلحة مخدرة ‫يحاولون اصطيادي كحيوان ويريدون ‫اصطحابي إلى مكان ما رغماً عني

uyuşmuş olacağım ve ağzımdan salyalar akacak.
والذي سيجعلني مخدرة وهذا سيجعل لعابي يسيل

Kendine yanlış ilaç vurdu.
لقد قام بسرقة عيادة بيطرية وحقن نفسه بأدوية مخدرة.

uyuşturulmuş şekilde tutulduğu yerden kaçtıysa.... ...sanırım orası çok uzakta değil.
وإذا كانت تتسكع هنا مخدرة فلابدوأنهاهربت... أتوقع من مكان قريب

Şu lanet scooterdan kıçım uyuştu.
مؤخرتي مخدرة تمامً ، بسبب هذه الدراجة اللعينة

Hareket etmemeye çalış, daha konuşma. Ağır yatıştırıcı verdim sana.
حاولي ألا تتحركي أو تتحدثي بعد أنتي مخدرة بشدة

uyuşturucu iğne kondu. 200 yardan adam vurabilir misin?
ـ تم تعديلها لتطلق سهاما مخدرة ـ هل تستطيعين إصابة رجل على بعد 200 ياردة بهذه؟

Bayağı sağlam uyuşturucu problemi varmış hatta sabıkasında iki tane de ağır suç bulunmakta.
ظهرت مشكلة حبوب مخدرة جيدة، حتى انه لديه جريمتي حيازة مخدرات فى سجله

Hastalarımızın bir çöp yığınında uyuşturucu alması mı?
مرضى يتعاطون حبوباً مخدرة على كومة قمامة

Hepimiz birer sakinleştirici taşıyoruz.
كلنا نحمل شحنة مخدرة محمية بمحيط المكان.

Kesinlikle sakinleştirici silahıyla vurulmuş bir gergedana benzemiyorsun.
ليس على الاطلاق كوحيد قرن. تمت اصابته بطلقة مخدرة.

- Bu bir sakinleştirici silah. - Gerçekten bilmek istiyor bu ayıyı yakalamak?
إنها بندقية مخدرة أنت حقاً تريد أن تمسك بذلك الدب

- Kolum uyuşmuş!
-ان ذراعي مخدرة,ذراعي خدرة -أجب على الهاتف

Gözün uyuşmuş durumda. Sadece baskıyı hissedeceksin.
عينك مخدرة ستشعر فقط بالضغط

Kızı uyuşmuş muhtemelen ip takılmış olarak orada bıraktı
تركها مخدرة هناك ومربوطة

Ayrıca dini inanışları gereği her türlü ilaç ya da uyarıcı almaları yasakmış.
وبناءً على معتقداتهم ممنوع عليهم أي نشاطات مخدرة

Bana ilaç vermelisiniz.Bir tabanca ya da başka bir şey.
لاأستطيع يجب ان تعطيني أدوية مخدرة . أو رصاصة او اي شيء

Gözün uyuşturulmuş olduğundan hiçbir şey hissetmeyeceksin.
لن تشعر بها العين مخدرة

Tamamen uyuştu,Hazırlayın O nu.
إنها مخدرة كلياً جهزوها

- Zaten yatıştırıcı verildi.
ولقد كانت مخدرة على اي حال - كيف امكنكِ فعل هذا؟

İlk gece uçuşuyla San Francisco'dan ayrıldım, hissiz ve dengesiz bir hâlde.
ركبت في أقرب رحلة إلى سان فرانسيسكو مخدرة وشاردة الذهن.

Afedersiniz. Elim uyuşuk.
آسف، يدي مخدرة.

Reçeteyle alınan ilaçlar ambulanstan kayboluyor cinsel taciz iddiaları vardı.
هناك أدوية مخدرة مفقودة من .إحدى سيارات الإسعاف ،وهناك شكوى من حالة تحرش جنسي

Üzgünüm, laf kalabalığı yapmak istemem ama burada uyuşturucudan bahsetmiyoruz.
آسفه . لاأقصد ان أكون دقيقة نحن لانتحدث عن أدوية مخدرة

Maviler, sarılar, uyarıcılar, sakinleştiriciler, aklına ne gelirse.
زرقاء و حمراء و صفراء مخدرة ومنشطة وغيرها