"مداناً" - Traduction Arabe en Turc

• hüküm
• mahkum

Eminim, mahalledeki insanlar, yeni komşularının cinayetten hüküm giymiş olduğunu duyunca huzursuz olurlar.
أنا متأكد أن السكان في هذا الشارع .. لن يكونوا مرتاحين لمعرفة أن جارهم الجديد كان مداناً بتهمة قتل ..

hüküm giymekten bir kırık pencere uzaklıkta.
إنها مجرد نافذة مكسورة وحيدة تفصلك عن أن تكون مداناً

Hiç hüküm giymemiş ama 1975'te Wailea Islahevi müdürüyken görevini kötüye kullanmakla suçlanmış.
إذاً, لم مداناً أبداً بأي جريمة, لكنه كان متهماً بجناية رسمية عن سوء سلوك قديماً في الـ75 عندما كان مأموراً

hüküm giydiği için değil ona sırtımı döndüğüm için.
ليس لأنّه كان مداناً لكن... لأنني تخليتُ عنه.

"Gerçek" için sonsuz arayışında insan bilgiye mahkum edilmiştir.
فى بحثه الدؤوب عن الحقيقة، صار الإنسان مداناً للمعرفة

Davacı olduğu 27 mahkum edilmiş katil şimdi kefalet karşılığında serbest bırakılmış durumda.
27قاتلاً مداناً سجنته عندما كانت مدعية الآن في إطلاق سراح مشروط

- Epps yine de hüküm giyerdi.
و مع ذلك يبقى إبس مداناً

Neden dolayı hüküm giydin?
ما الذي كنت مداناً به؟

hüküm giymiş suçluydu.
لقد كان مجرماً مداناً

hüküm falan giymemişti.
لم يكن مداناً أبداً

hüküm giymedi bile.
ولكنه ليس مداناً حتى الآن

Senin hüküm giydiğini görmek.
-أن نراك مداناً

O hüküm giydikten sonra.
بعد أن يكون مداناً!

Söylenenlere göre orada bir İncil çalışma grubuna önderlik etmek personel için yemek pişirmek suretiyle sevilen bir mahkum haline gelmiş.
إذ ظاهرياً قد صار مداناً ذا شعبية يترأس مجموعة لتعليم الإنجيل ويطهو الوجبات للنزلاء

mahkum olması suçlu olduğu anlamına gelmez.
-إن كان مداناً فهذا لا يعني أنه مذنب