| Evet, çünkü seni oradan çıkarmak istedim ve Sigara içtiğini biliyordum. | Open Subtitles | نعم، لأني أردت أن اخرج من هناك، وكنت أعرف أنكِ مدخنة. |
| Bir Sigara tiryakisi olan annesi, daha oğlu konuşamadan akciğer kanserinden ölmüş. | Open Subtitles | الأم كانت مدخنة سجائر, وماتت بسرطان الرئة... قبل أن ينطق ابنها كلمة. |
| Geminin üzerinde bir baca, bir anten bölümü, bir lamba ve kurmalı saat anahtarı var. | TED | فقد كان هنالك مدخنة .. وهوائي ومصباح .. وساعة في سفينة نوح |
| Tabii baca etkisi yüzünden buranın pek etkili bir atom bombası sığınağı olamayacağını bilmiyorlardı. | Open Subtitles | القليل مما فعلوا الآن لم يكون مأوى قنابل نووية مؤثر , بسبب تأثير مدخنة القنبلة |
| Bu Soslu sosis. | Open Subtitles | هذه هي نقانق مدخنة |
| Bu havalandırma bacası sıcaklığı makine dairesine çekti yakıt buharını ateşledi ve çok daha büyük bir patlamaya yol açtı. | Open Subtitles | هذه الماسورة تعمل ك مدخنة فسحبت الحرارة إلى داخل غرفة المحرك و التى بدورها أشعلت بخار الوقود مما تسبب فى إنجار ثاني |
| Seri bir katil bir deniz üssünde bir bacadan düşüyor. | Open Subtitles | قاتل متسلسل يسقط داخل مدخنة .في قاعدة بحرية |
| Hayır, yok, o bir bomba değil. Sadece bir bong yaa. | Open Subtitles | كلا , كلا , كلا , إنها ليست قنبلة إنها مجرد مدخنة |
| Harika bir duygu ama hâlâ gerçek bir içici sayılmam. | Open Subtitles | أعتقد أنها أنيقة، ولكن أنا لست مدخنة في الحقيقية، أتعلمين؟ |
| Ama annem Meryem Ananın yanına gidince Mösyo Rochester gelip... beni bacasından duman çıkan kocaman bir gemiyle denizden geçirdi. | Open Subtitles | -ثم كان على أمى أن تذهب الى العذراء المقدسة -ثم حضر مسيو روتشيستر -و أخذنى عبر البحر فى سفينة ضخمة لها مدخنة تصدر دخانا |
| Neyim ben, doymak bilmeyen, Sigara tiryakisi Staten Adasından bir stenograf mı? | Open Subtitles | هل أنا كاتبة اختزال شرهة مدخنة من جزيرة ستاتن؟ |
| Sigara içiyordu. Hastanede öldü. | Open Subtitles | لقد كانت مدخنة لقد توفيت فى مشفى فى الحقيقة |
| 30 yıldır kullanıyorum ama ambulansta ben bile Sigara içmiyorum. | Open Subtitles | انا لا أدخن الآن، بارغم انني مدخنة انا أدخن من 30 عام |
| Çünkü baca bir delik ve sen de içine... | Open Subtitles | حسنا، مدخنة هي جوفاء وكنت تماما مثل التشويش |
| baca yoksa şömine de yoktur. | Open Subtitles | وحيث لا يوجد مدخنة سوف لا يوجد مدفئة |
| Neden başka bir yere gidip baca numaranı göstermiyorsun? | Open Subtitles | لم لا تجد لنفسك مدخنة تقوم بملئها ؟ |
| Tanrım, tam bir Soslu sosis klonu. | Open Subtitles | ياربي , تبدو كنسخة من نقانق مدخنة (الفتاة |
| 3 yaşındaydım ayrıca evimizin bacası yoktu. | Open Subtitles | وتوقّعتِ أنّه لا يستطيع السفر أسرع من سرعة الضوء كنتُ في الـ 3 ولم يكن لدينا مدخنة |
| Islak yapraklar, bacadan çıkan duman kuşlar komşunun köpeği... | Open Subtitles | اوراق مبللة ، دخان مدخنة طيور كل الحي |
| Bizde şömine de yok zaten, kalorifer var. | Open Subtitles | نحن لا نملك مدخنة حتّى فلدينا جهاز تدفئة |
| "Bu cebini boşaltır, elbiselerini kirletir, ve burnunu bacaya döndürür." | Open Subtitles | هذا يسلب جيبه , يوسخ ثيابه ويجعل من أنفه مدخنة |
| Bacayı unutmuşlar. | Open Subtitles | العميل نسيّ أمر مدخنة منزله. |
| Ve o gece bacada çok kötü bir duman tütüyormuş. | Open Subtitles | وفى هذه الليلة ...رأى سحابة من الدخان تتصاعد من مدخنة |
| Bence yangının her şeye güzel dumansı bir tat verdiğini fark edeceksiniz. | Open Subtitles | اعتقد انك ستجد ان النار يعطي كل شيء نكهة مدخنة لذيذة |
| Pasta bıçağını Bacanın içinde bulman büyük bir şanstı. | Open Subtitles | وكان محظوظا, العثور على سكين في مدخنة حظ؟ |
| Küçük Casey rayda ilerliyor Rayda ilerliyor dumanlı bacasıyla. | Open Subtitles | كايسى الصغيرة قادمة أسفل المسار مع كومة مدخنة |