| Pazar okulunda o çocuklara şarkı söylediğimi hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | تذكر ذلك الوقت عندما غنيت للأطفال في مدرسة الأحد |
| Bugün Pazar okulunda ne öğrendiniz? | Open Subtitles | ماذا تعلمتما في مدرسة الأحد اليوم؟ |
| Pazar okulunda tam olarak öğrettiklerine benzemiyor değil mi? | Open Subtitles | ليس مثلما علموك في "مدرسة الأحد"، أليس كذلك؟ |
| On dakika önce kilisemin Pazar okuluna bıraktım. | Open Subtitles | لقد تركتهم في مدرسة الأحد في كنيستي منذ 10 دقائق |
| Bart Pazar okuluna sinsice kulaklıklarını sokabileceğini düşünüyor | Open Subtitles | إعتقد (بارت) أن بإمكانه تخبئة السماعات إلى مدرسة الأحد |
| Elçiye zeval olmaz, pazar okulu koordinatörü senin numaranı unutmamamı söyledi. | Open Subtitles | لاتقتل المرسول ولكن منسق مدرسة الأحد قال إنه يتذكر رقمك هذه المرة |
| Bart, Pazar okulunda dikkatli olacağına dair söz vermeni istiyorum. | Open Subtitles | (بارت)، أريدك أن تعدني أنك ستنتبه في مدرسة الأحد |
| Pazar okulunda sen ve Connie'nin tanıştığı günü hatırlıyorum. | Open Subtitles | (أَتذكّرُ عندما إجتمعت أنت و (كوني لأول مرةإفى مدرسة الأحد |
| Evet, bunu Pazar okulunda anlatmışlardı. | Open Subtitles | أتذكر في مدرسة الأحد |
| Baba sigorta satıcısı. Anne pazar okulu öğretmeni. | Open Subtitles | الأب باع التأمينات الأم درست في مدرسة الأحد |
| bir mağazaya gittim, "beyaz" ve "siyah" diye su tabelaları vardı fakat ben bunu bilmiyordum ve çok da dikkat etmedim, pazar okulu öğretmenlerimden biriyleydim. | TED | خرجت للمركز التجاري وكانت هناك علامتان للمياه واحدة للبيض وأخرى للسود، لم أكن أعرف هذا ولم أولي ذلك انتباها بالغًا، وكنت برفقة أحد معلمي مدرسة الأحد. |