İşlerimi başka bir yerde hallediyordum ve Simms depozitomu geri vermedi. Faturalarımı hiç ödemediğimi iddia etti ki ödemiştim. | Open Subtitles | كنت آخذ عملي لأماكن آخرى ثم أخذ وديعتي، مدعياً أنني لم أكن أدفع الفاتورة أبداً، و هذا غير صحيح. |
Kardeşlik evindeki partilerine damlamış ve polis için çalıştığını iddia etmişsin. | Open Subtitles | لقد أقتحمت حفلتهم في الأخوية مدعياً أنك تعمل لدى الشرطة |
Uzaktan akraba olduğunu iddia eden bir yabancı geldiğinde sorgulama güdüsünün olması beklenir. | Open Subtitles | غريب يأتي مدعياً أنه قريب من بعيد الشك حول دوافعه أمر متوقع |
Uzaktan akraba olduğunu iddia eden bir yabancı geldiğinde sorgulama güdüsünün olması beklenir. | Open Subtitles | غريب يأتي مدعياً أنه قريب من بعيد الشك حول دوافعه أمر متوقع |
Oğlumu savcı olacak şekilde yetiştirmeliyim sanırım. | Open Subtitles | أتمنى أن يصبح إبني مدعياً عاماً لا شرطياً |
Teşkilatınızın Thorngate adında bir program kullanarak Amerikalıları gözetlediğini iddia ediyor desem bir şey çağrıştırır mı? | Open Subtitles | وقد اشتكى لرؤسائه، مدعياً أن وكالتكم تستخدم برنامجاً يدعى ثورنغايت للتجسس على الأمريكيين. أتذكريه الآن؟ |
Eminim haftada bir kere, biri çıkıp onun eski kayıp kardeşi olduğunu iddia ediyordur. | Open Subtitles | اراهن بأن احد يأتي اليه مدعياً انه أخوه الضائع مرة في الأسبوع |
Rozetini gösterip cinayet dedektifi olduğunu iddia etmiş, insanlara sorular soruyormuş. | Open Subtitles | اظهر شارته, سائله اسألة مدعياً انه مفتش جرائم قتل |
Catherine de Medici'yi, Kızıl Şövalye olduğunu iddia ederek uzaktan tehdit ediyordun. | Open Subtitles | لقد كنت تقوم بتهديد كاثرين دي ميدتشي من بعيد مدعياً أنك من الفرسان الحمر |
İçinde uzaylı bebek olduğunu ve kendisini yemeye başladığını iddia ediyordu. | Open Subtitles | مدعياً أن جنين فضائي بداخله ، يلتهمهمنالداخل. |
Buraya avukatım olduğunu iddia ederek birisi gelirse içeri almayın. | Open Subtitles | إذا أتى أحدهم إلى هنا مدعياً أنه المحامي الخاص بي، فلا تدعيه يدخل |
Birisi, şehirdeki tüm paçavraları arayıp güya benim yer aldığım bir erotik kasetin elinde bulunduğunu iddia ediyormuş. | Open Subtitles | شخص ما اتصّل على كل جريدة في البلدة مدعياً أنه يملك فلم إباحي بزعم أني فيه |
Fakat Kanner ebeveynlerinin onayını almada umutsuz olan bu çocukların şatafatlı ebeveynlerden duydukları şeyleri kustuklarını iddia ederek bu yeteneklere karşı karamsar bir görüşe sahipti. | TED | لكن كانر يتعامل مع هذه القدرات بطريقة متشائمة مدعياً بأن الأطفال يندفعون نحو الأشياء التي سمعوا أقوال والديهم المنمقين، بطريقة بائسة لكسب رضائهم. |
Okul revirinde hemşireyle birlikteydi. Uçaktan rahatsızlandığı iddia ediyordu. | Open Subtitles | في مستوصف المدرسة، مع الممرضة، مدعياً أنه كان يعاني من "إضطرابات نتيجة السفر" |
Lincoln'ün ,kanlı pantalonlarla, otoparktan kaçarken gördüğünü iddia etmiş. | Open Subtitles | مدعياً رؤيته (لينكولن بوروز) يجري من الجراج بسروال مغطى بالدماء |
Lincoln'ün, kanlı pantalonlarla, otoparktan kaçarken gördüğünü iddia etmiş. | Open Subtitles | مدعياً رؤيته (لينكولن بوروز) يجري من الجراج بسروال مغطى بالدماء |
Mahremiyet sorunu olduğunu iddia etti. | Open Subtitles | مدعياً انها كانت مشكلة خاصة |
Welles olduğunu iddia eden bir serserinin kapıya geldiğini söyledi, | Open Subtitles | ، قالت بأنّ مشرداً ما أتى إلى المنزل . (مدعياً بأنّه (ويلس |
NasıI okunduğunu bilsem, bir savcı olurdum. | Open Subtitles | لو كنتُ أعرف كيف أقرأ فقط ، لكنت سأكون مدعياً |
savcı olarak böyle bir gücün vardı. | Open Subtitles | بصفتكَ مدعياً كانت لديكَ تلكَ السلطة |
Çocuğun hapse girdikten birkaç ay sonra seni nasıl üst düzey savcı yaptıklarını mı? İyi işti. | Open Subtitles | لماذا قاموا بجعلك مدعياً عام بعد شهرٍ من ذهاب الفتى للسجن مرحباً (إد) عمل جيد |