| Salt Lake City ve Los Angeles 'a gidecek uçak için son çağrı. | Open Subtitles | آخر ندائ إلى الرحلة رقم 1559 المتوجهة إلى مدينة سولت لايك ولوس أنجلس |
| Dün sabah Salt Lake City yakınında bir arabada bir serserinin cesedi bulundu. | Open Subtitles | صباح أمس عثرنا على جثة عابر "في تحويلة بالقرب من مدينة "سولت لايك |
| Sen bizi oraya götür, biz de seni Salt Lake City'ye götürelim. | Open Subtitles | إن أخذتنا إلى هناك، سوف نوصلك الى مدينة سولت لايك |
| - Salt Lake City zombi işgali altında. | Open Subtitles | مدينة سولت لايك تم غزوها من قبل الزومبي |
| Salt Lake City'i kundaklayacaksın, değil mi? | Open Subtitles | وأعرف ما الذي تخطّط له ستطلب فدية من مدينة (سولت لايك) |
| Salt Lake City'deki adam, kayışın koptuğunu düşündüğünü ve yenisinin bana 150 dolara patlayacağını söylemişti. | Open Subtitles | رجل في مدينة (سولت لايك) يظن انه انقطع وان ثمن واحد جديد سيكلف 150 دولار |
| Akciğerler Salt Lake City e gitmek üzere planlandı bile. | Open Subtitles | الرئتين سوف تذهب إلى مدينة "سولت لايك" |
| Salt Lake City'de mahkum nakil işindeydim. | Open Subtitles | كنت اعمل في نقليات السجن (في مدينة (سولت لايك |
| Birinci Bölüm İlk eşin acıları Bu, Salt Lake City de geçen gençliğimin hikayedir. | Open Subtitles | هذه قصة شبابي في مدينة (سولت لايك) الرائعة |
| Salt Lake City de çok az sır vardı. | Open Subtitles | كان هناك اسرار قليلة في مدينة (سولت لايك) |
| Salt Lake City... daha sıcak bir gün. | Open Subtitles | مدينة سولت لايك ... . يوم آخرٌ حار |
| Babasını görmeye Salt Lake City'ye gidiyormuş. | Open Subtitles | مدينة سولت لايك لرؤية والده |
| - Salt Lake City'de, sanırım. | Open Subtitles | -إنها في مدينة (سولت لايك) على ما أعتقد |