| Telefonun çekmediği bir yerde, bir kurt adam sürüsüne yardım ediyordum. | Open Subtitles | كنت أساعد قطيع مذؤوبين في أرض لا استقبال هاتفيّ فيها. |
| Sonuç olarak hırsızlarda bir onur varmış. Hatta kurt adam olsalar bile. | Open Subtitles | ثمّة شرف بعد كلّ بين اللصوص حتّى إن كانوا مذؤوبين. |
| Tüm çocuklarının kurt adam olup olmaması bazen gereklilikten çok bir tercih oluyordu. | Open Subtitles | كانت هذه ضرورة في أغلب الأمر وليست اختياراً، لأنه ليس كل أطفالهم يصبحون مذؤوبين. |
| İki savaşçı öldürüldü kurtadam cesetleri bulamadık. | Open Subtitles | لقد تم قتل اثنين من القتلة، لم نجد جثث مذؤوبين |
| Efsaneye göre, Yürek'i yüzyıllarca saklama ve sırrını saklama görevi bir kurtadam ailesine verilmiştir | Open Subtitles | الأسطورة تقول أنّ ثمّة عائلة (مذؤوبين)، وُلّيت إخفاء القلب لقرون. و أبقوه سرّاً. |
| Sürgüne gönderilen kurt adamlar hakkında rivâyetler anlatılır. Kamplar kurdukları söylenir. | Open Subtitles | ثمّة قصص عن مذؤوبين منفيّين، مُخيّمين. |
| İlk kurtadamları yenmek için bulaşıcı ve tehlikeli bir ırk. | Open Subtitles | للتغلب على أول مذؤوبين على الاطلاق فصيلة خطيرة ومعدية جدا ً |
| Bir takım vampirler için kendi türlerine ihanet eden bir kurt adam kraliçesi ... İğrenç. | Open Subtitles | ملكة مذؤوبين تخون أبناء جلدتها لأجل حفنة مصاصي دماء، يا للقرف. |
| Güçlenmiş bir kurt adam ordusunun New Orleans'da vampirlerin sonunu getireceğini biliyordu. | Open Subtitles | يعلم أن جيش مذؤوبين كاملي القوّة سيمحو مصّاصي الدماء من (نيو أورلينز). |
| O listedeki herkesi, ölüm havuzundaki herkesi wendigo, kurt adam ya da başka bir şey olması fark etmez hepsini kurtaracağım. | Open Subtitles | كل شخص مذكور بالقائمة. كل شخص مذكور بقائمة الإغتيالات. لا يهم إن كانوا "وينديجو"، أو مذؤوبين أو أياً كان. |
| Dolunay sırasında bir kurt adam sürüsünün peşinde düşmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | -أتودّي صيد قطيع مذؤوبين آن بدر التمام؟ |
| Bir zamanlar şimdi Louisiana dediğimiz bölge boyunca uzanan bir kurt adam klanında. | Open Subtitles | معشر مذؤوبين استوطنوا مكانًا ندعوه الآن ولاية (لويزيانا) |
| Ben Eve. Seni takip ediyorum, çünkü bir kurt adam şehrine Köken bir vampir getirdin. | Open Subtitles | أنا (إيف)، وأتّبعك لأنّك أحضرتِ أصليًّا لبلدة مذؤوبين |
| Elijah, doğrusunu söylemek gerekirse çocuğumun annesi kurt adam kraliyetinden. | Open Subtitles | (إيلايجا)، إنّ ام طفلتي من عائلة مذؤوبين ملكيّة. |
| Ailesi, bir kurt adam soyundan geliyor. | Open Subtitles | عائلتها تنحدر من نسل مذؤوبين. |
| Mystic Falls'ta kurtadam mitolojisiyle ilgili herhangi bir kayıt yok. | Open Subtitles | لا يوجد سجلّ عن (مذؤوبين)، في (الشلالات الغامضة). |
| Şehirde dört kurtadam soyu var. | Open Subtitles | ثمّة أربعة عشائر (مذؤوبين) بالمدينة. |
| - kurt adamlar mı? | Open Subtitles | -أتقصد (مذؤوبين)؟ |
| İlk kurtadamları yenebilmesi için. | Open Subtitles | للتغلب على أول مذؤوبين على الاطلاق |
| Cadılarla anlaşmalar yapıp kurt adamlarla gizlice buluşuyor. | Open Subtitles | إنّه يبرم صفقات مع ساحرات، ويجري لقاءات سريّة مع مذؤوبين. |