| Böyle bir fırsat hayatta bir kez gelir Terry. | Open Subtitles | إنها الفرصة التي تأتي مرة في العمر يا تيري |
| hayatta bir kez karşılaşılan kemik yiyen bir parazitten çok daha iyi bir şey bu. | Open Subtitles | أفضل بكثير من طفيلي آكل للعظام، يشاهد مرة في العمر. |
| Şu stajyer koridorda arkadaşlarına hayatta bir kez karşılaşılabilecek tümörümle hava atıyordu. | Open Subtitles | تلك المتدربة كانت في الممر تتباهى أمام كل أصدقائها بشأن ورمي الذي يمر عليكم مرة في العمر. |
| Bir kerecik de bana fırsat tanısan ne olur? | Open Subtitles | هل ستمنحني استراحة مرة في العمر |
| Bir kerecik de bana fırsat tanısan ne olur? | Open Subtitles | هل ستمنحني استراحة مرة في العمر |
| Bu, hayat boyu bir kere bulabileceğin bir kare. | Open Subtitles | هذه الصورة تُتاح للشخص مرة في العمر |
| Bu hayat boyu bir kere karşıma çıkacak bir şans. | Open Subtitles | هذه فرصة لا تأتي إلى مرة في العمر... |
| Yine de böyle bir fırsat hayatta bir kez çıkar. | Open Subtitles | لَكنَّك يَجِبُ أَنْ تَعترفَ، هذا نوعُ a شيء مرة في العمر. |
| İnsanın başına hayatta bir kez gelebilecek bir şey. | Open Subtitles | تأتي مرة في العمر. ستكون عظيمة. |
| Böylesi bir çarpma hayatta bir kez olur. | Open Subtitles | ضربة مثل هذه تحدث مرة في العمر اذن فقط... |
| Orada bulunan insanlara baktım ve "bu hayatta bir kez olur" diye düşündüm. | Open Subtitles | ستريدوم : ونظرت على جميع هؤلاء الناس و قلت " أن هذا " أمر لا يحصل إلا مرة في العمر |
| hayatta bir kez elime geçecek biletlerin boşa gitmesi için uğraşıyorum. | Open Subtitles | مالذي أفعله،أنا... أنا أتأكد من أن هذه المقاعد الرئيسية التي تأتي مرة في العمر لن تذهب سدى |
| İşte hayatta bir kez karşılaşılan fırsat. | Open Subtitles | سأخبركِ بفرصة تحدث مرة في العمر |
| hayatta bir kez rastlanan bir fırsat bu. | Open Subtitles | إنها فرصة تأتي مرة في العمر. |
| hayat boyu bir kere. | Open Subtitles | مرة في العمر |