| İşlerine ve tutkularına bağlılar, ama birbirlerine bağlı değiller. | Open Subtitles | إنهم مرتبطون بعملهم أكثر مما هم مرتبطون ببعضهم |
| Ortak bir amaç etrafında, sıra dışı olabilmek için, aslında birbirlerine bağlı olduklarının henüz farkında değiller mi? | Open Subtitles | هل يعرفون هذا بعد؟ أيعرفون انهم مرتبطون بهدف مشترك بحقيقة أسمى , كونهم خارقين؟ |
| İster inan ister inanma ama bu adamlar, bir seri kamyon soygunuyla bağlantılı. | Open Subtitles | ما علاقة هذا بمطلق النار؟ صدق أو لا تصدق، هؤلاء الرجال مرتبطون بالفعل |
| bağlantılı oldukları konusunda bana katılıyor olmalısınız. | Open Subtitles | نعم لكن أنا متأكّد أنك توافق بأنّهم مرتبطون |
| Yüzeyin altında hepimiz köklerimizle birbirimize bağlıyız ve birbirimizle besinlerimizi paylaşıyoruz. | TED | تحت السطح، نحن جميعا مرتبطون بجذورنا يغذي بعضنا الآخر. |
| Aynı şekilde, bir çok uyuşturucu kullanıcısı diğeri ile sadece uyuşturucu kullandığı bir için bağlantı kurar. | Open Subtitles | بنفس الطريق مستعملي المخدرات مرتبطون ببعضهم لأنهم يتعاطونها وما فعلناه أنا |
| (Gülüşmeler) Ama bizler başarı için bağlandık ve iyi liderler bunu yapar. | TED | (ضحك) لكن كلنا مرتبطون بالنجاح والقادة الناجحون يفعلون ذلك. |
| Anladım ki kurgunun dayanağı insanların birbirleriyle bir tür bağlantıları olması. | Open Subtitles | أدركت أن الخيال يرتكز على الاعتقاد أن الناس مرتبطون فيما بينهم |
| Yabancılarla dolu görünmez bir evren intrenete bağlı ve hayata bağlı değil. | Open Subtitles | كون مخفي ملئ بالغرباء مرتبطون عبر الانترنت |
| Hepsi birbirine bağlı. Hiçbirine güvenemeyiz. | Open Subtitles | كلهم مرتبطون لايمكننا أن نثق بأي واحد منهم |
| Kan ve ya evlilik bağıyla bağlı yaklaşık 20-25 üyeden oluşuyor. | Open Subtitles | تحتوي على مايقارب 20 , 25 عضو كل من فيها مرتبطون بالدم او بالزواج |
| Herkesin birbirine bağlı olduğunu görüyorum ve galiba bu benim de hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أرى اننا جميعا مرتبطون ببعض .. و اعتقد ان هذا يناسبني |
| Mahkemede birbirimize karşı şahitlik etmemeye kanunen bağlı olmak için. | Open Subtitles | مرتبطون قانونيا بحيث لن نضطر للشهادة ضد بعضنا البعصض. |
| Evrendeki bu karşılıklı bağlantıyı, yani hepimizin birbirimizle ve en temel düzeyde de evrenle bağlantılı olduğumuzu bilmek sanırım maneviyat için çok iyi bir açıklama sağlıyor. | Open Subtitles | بمعرفة ذلك الترابط الداخلي للكون.. إننا كلنا مترابطون و بأننا مرتبطون أيضاً بالكون.. بمستواه القاعدي.. |
| Bence hepimizin bir şekilde bağlantılı olması güzel kimisi kötü yönde olsa bile. | Open Subtitles | أنا أرى بأنه من الرائع أننا جميعاً مرتبطون حتى لو كان بسبب أشياء سيئة أحياناً |
| Birbirleriyle bağlantılı gibi durmuyorlar, güzelim. | Open Subtitles | غير محتمل , عزيزتي لأنهم مرتبطون |
| Ruhani bir şekilde birbirimize bağlıyız, bir ruhu paylaşıyoruz ya da onun gibi birşey. | Open Subtitles | مرتبطون ببعضنا بطريقة خارقة. نتقاسمروحاًواحده، نحن متشابهون جداً. |
| Biz de her evli çift kadar birbirimize bağlıyız. | Open Subtitles | أجل، نحنُ مرتبطون مع بعضنا كأيّ ثنائي متزوّج |
| Hafıza çipleri ve fiber optikler ile bağlıyız. | Open Subtitles | إننا مرتبطون برقائق الذاكرة والألياف الضوئية. |
| Çünkü, hala aramızda bir bağlantı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لأننى أعتقد اننا مرتبطون بطريقة ما |
| Birbirimize bağlandık, Adam. | Open Subtitles | . نحن كلنا مرتبطون , آدم |
| Annen ve babanın, benim annemle bağlantıları olduğunu anlamanı sağlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أن أجعلك تدركين أن أبواك و أمي مرتبطون بشكل ما |
| Sinir kümeleri gibi bağlılar: Güney Kutbu'nda Mariapolis, Ekvator'da Ramachandran. | TED | مرتبطون مثل تجمّع: ماريابوليس في القطب الجنوبي، وراماشاندران على خط الاستواء. |