| Tabii, diğerleri dehşete kapıldı, bu yüzden denetimi elime aldım. | Open Subtitles | بالطبع الآخرين كانوا مرعوبين لذا توليت المسؤولية |
| Bazen eski çevreci arkadaşlarla karşılaşıyorum ve yönettiğim şirketi görüp dehşete düşüyorlar. | Open Subtitles | عندما ذهبت الي اصداقائي البيئيين اصبح معظمهم مرعوبين من نوعية الشركات التي اتابعها هذه الايام |
| Benim de size söylediğim gibi, halkım korkuyor. | Open Subtitles | وكما أخبرتكِ من قبل يا سيدتي الناس في ولايتي مرعوبين |
| Yıkılacakmış, biz de korkuyoruz, gidemiyoruz. | Open Subtitles | فقد نتحطّم نفسياً، كما أننا مرعوبين لذلك لا نستطيع |
| Bu ne inanılmaz bir yalandı. Dünyadaki insanlar Ateş Ulusu'ndan korkuyorlar. | Open Subtitles | يا لها من كذبة ماهرة الناس في العالم كانوا مرعوبين من عشيرة النار |
| Pam, sen kendini astıktan sonra hepsi korktu. | Open Subtitles | لقد كانوا مرعوبين للغاية بعدما شنقت نفسك. |
| Sizin gibi bir sürü insanla tanıştı. Korkmuş, umutsuz... | Open Subtitles | وقد قابل الكثير من الناس مثلكم مرعوبين ويائسين |
| Hepimiz bu maceranın beklenmedik bir şekilde biteceğinden şüphelenip, korkmuştuk. | Open Subtitles | كنا جميعا مرعوبين هذا من شانه ان يثبت ان تكون نهاية غير متوقعة لرحلتنا |
| Benim fikrimle çelişen tüm fikirlerden korkmaları gerek. | Open Subtitles | ينبغي عليهم جميعا ان يكونوا مرعوبين .لأن لديهم رأياً لا يتلاءم مع رأي |
| - Çünkü korkuyorlardı. - Evet! | Open Subtitles | لأنهم كانوا مرعوبين. |
| dehşete düşmemize gerek yok. Karşı koyabiliriz. | Open Subtitles | لا يجب أن نكون مرعوبين باستطاعتنا أن نرد |
| Öldürülürken de dehşete düşmüşlerdir. | Open Subtitles | وعندما قتلوا، لا بدّ أنّهم كانوا مرعوبين. |
| Öldürülürken de dehşete düşmüşlerdir. | Open Subtitles | وعندما قتلوا، لا بدّ أنّهم كانوا مرعوبين. |
| Neyi kastettiğimizi anladıkları zaman daha fazla dehşete düşeceklerdir. | Open Subtitles | عندما ينتج من هذا ما نعنيه سوف يكونوا مرعوبين |
| Benim de size söylediğim gibi, halkım korkuyor. | Open Subtitles | وكما أخبرتكِ من قبل يا سيدتي الناس في ولايتي مرعوبين |
| Şimdiyse ilk kez insanlar benden korkuyor. | Open Subtitles | والآن، لمرة واحدة، الناس مرعوبين مني |
| Tamam o zaman, ikimiz de çok korkuyoruz. | Open Subtitles | حسنا، إذن، نحن على حد سواء مرعوبين. |
| Memur hanım, çok korkuyoruz. | Open Subtitles | نحن مرعوبين أيتها الضابطة |
| Ama şimdi Fransa'da olanlardan korkuyorlar. | Open Subtitles | لكنهم الآن مرعوبين مما حدث في فرنسا |
| Bu film her şeyi tepetaklar eder diye korkuyorlar. | Open Subtitles | مرعوبين من إنهيار كل شئ بسبب ذلك الفيلم |
| Virüs bulaşmamış insanlar onlardan korktu ve gördükleri yerde vurmaya başladılar. | Open Subtitles | وأصبح الناس الذين لم يصابوا مرعوبين من المصابين فبدأوا بإطلاق النار على المصابين في مكانهم |
| Korkmuş ve sarsılmış olmalılar. | Open Subtitles | فلا بدّ أنّهم مرعوبين ومرتجفين خوفًا. |
| Kapana kısılmış şekilde birlikte uyanmıştık. Çok korkmuştuk. | Open Subtitles | لقد إستيقظنا معاً ، وكنا مرعوبين |
| Zaten korkmaları lazım. | Open Subtitles | .ينبغي ان يكونوا مرعوبين |
| - Çünkü korkuyorlardı. | Open Subtitles | لأنهم كانوا مرعوبين. |