| Sadece eşyaları karıştırıyordum ve bunları buldum. Çok rahat. | Open Subtitles | أنا أفقد كنت أتفقد بعض الأشياء ووجدتهم،إنهم مريحين |
| Onları rahat olmadıkları için pek giymem. | Open Subtitles | و عادة لا أرتديهم لأنهم غير مريحين |
| Garip kokulari var ama cok rahat. | Open Subtitles | ان رائحتهم غريبة ولكنهم مريحين جدا |
| Doktorlukta emin adımlarla ilerliyorum, hastalarımın durumu iyi ve en sonunda farkettim ki rahatsız olmalarına rağmen, orta boy önlüklerim kadınlar üzerinde oldukça etkili. | Open Subtitles | أنا مقتنع بكفاءتي كطبيب كل مرضاي يبلون جيداً واكتشفت مؤخراً أنه بالرغم من أنهما غير مريحين البتة فإن حذائي المتوسطي الحجم يؤثران كثيراً في السيدات |
| Gürültülü, rahatsız ve tehlikeliler. | Open Subtitles | إنهم صاخبين و غير مريحين و خطرين |
| Biraz rahatsız ediyorlar da. | Open Subtitles | إنهم غير مريحين قليلاً. |
| çok rahat görünüyorlar. | Open Subtitles | لأنهم يبدون مريحين حقاً |
| Çok rahat bulacaksın. | Open Subtitles | وستجديهما مريحين جداً |
| - Bilemeyeceğim Katherine, gayet rahatsız görünüyor. | Open Subtitles | حسناً, لا أعلم يا (كاثرين) إنهم يبدون شبه مريحين |